KKTC Başbakanı Üstel: "Bu Acının Hesabını Sormak Boynumuzun Borcu"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, duruşmaya katılmak üzere Adıyaman’a gelen kalabalık KKTC heyetiyle birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Üstel, İsias Otel’de hayatını kaybeden çocuklar ve aileler için adalet arayışını sürdürdüklerini belirtti.
"6 Şubat 2023’te yaşanan asrın felaketinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak evlatlarımızı, şampiyon meleklerimizi kaybettik. Bu büyük acının hesabını sormak boynumuzun borcu. Bugün Adıyaman’da 5. duruşmayı izlemek için ailelerimiz, milletvekillerimiz, siyasi partilerimiz ve halkımızla buradayız. Bu dava, KKTC’nin tarihinde halkımızın tek yürek olduğu bir dava olarak tarihe geçti."
Başbakan Üstel, Türkiye’nin adalet sistemine güvenlerinin tam olduğunu belirterek, duruşmanın karar aşamasına yaklaşmasının önemine dikkat çekti:
"Sanıkların hak ettikleri cezayı alacağına inanıyoruz. Bu dava yalnızca kaybettiğimiz evlatlarımız için değil, benzer acıların yaşanmaması adına Türkiye’de emsal niteliğinde bir dava olacaktır. 24-25 Aralık tarihlerinde yapılacak duruşmada kararın açıklanmasını umut ediyoruz."
"Savcılık Mütalaasını Sundu"
Duruşmada savcılık, bilirkişi raporlarına dayanarak sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmalarını talep etti. Savcılık ayrıca tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sanıkların ise mevcut adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesini talep etti. Bu mütalaada, bilinçli taksir suçlamasının yer alması, mağdur ailelerin "olası kast" ile yargılama talebini karşılamadı.
"Sanık Savunmaları ve İtirazlar"
Duruşmada sanıkların savunmalarına devam edildi. Otel sahibi Ahmet Bozkurt, bilirkişi raporlarını "ısmarlama" olarak nitelendirerek suçlamaları reddetti:
"Ben müteahhit değilim, bina sahibiyim. Teknik bilgim yok. 1993 yılında bu binanın projesi belediye tarafından onaylandı. Kaçak kat dediğiniz yer için imar barışından yararlandım. Beni teknik sorumlu gibi göstermeye çalışıyorlar, bu suçlamaları kabul etmiyorum."
Sanık avukatları, bilirkişi raporlarına itiraz ederek ek bilirkişi raporu talebinde bulundu. Ancak mahkeme bu talepleri reddetti.
KKTC Barolar Birliği: "Mütalaa, Bilinçli Taksirde Israr Ediyor"
Duruşmaya katılan KKTC Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı, mahkemede alınan kararların önemine dikkat çekti. Esendağlı, savcılığın mütalaasında suçun bilinçli taksirle sınırlı tutulduğunu belirterek, bu durumun mağdur aileler için hayal kırıklığı yarattığını söyledi:
"Savcılık, bilirkişi raporlarını temel alarak ciddi kusurlar atfetmiş olsa da, hukuki nitelemesini bilinçli taksir seviyesinde tutmuştur. Aileler ve avukatlar olarak, bu suçun 'olası kast' ile yargılanmasını talep ediyoruz. Mahkeme, 24-25 Aralık tarihlerindeki duruşmada her iki tarafın beyanlarını dinleyecek ve kararını açıklamayı planlıyor."
Dernek Başkanı Ruşen Karakaya, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, İsias davasının yalnızca kaybettikleri çocukları için değil, gelecekte benzer felaketlerin önlenmesi için de önemli olduğunu vurgulayarak; "Bu dava bir emsal olmalı ve tüm sorumlular olası kastla yargılanarak cezalandırılmalı. Mücadelemiz sadece çocuklarımız için değil, usulsüzlük ve ahlaksızlıkla yapılan binaların kimseyi öldürmemesi içindir. 24 Aralık’ta yine burada olacağız ve adalet talebimizi sürdüreceğiz."
"Mahkemeden Alınan Kararlar"
Duruşmada mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, adli kontrolle serbest bırakılan sanıkların ise mevcut şartlarla serbest kalmalarına karar verdi. Ayrıca kamu görevlilerine ilişkin dosyanın akıbetinin savcılığa sorulmasına hükmetti.
Mahkeme, davanın karar duruşması olabileceğini belirterek, 24-25 Aralık tarihlerinde yapılacak oturumların uzun süreceğini ve tarafların savcılık mütalaasına yönelik savunmalarının dinleneceğini açıkladı. Mahkemenin nihai kararı açıklayıp açıklamayacağı ise bu tarihlerde belli olacak.
Bu dava, Türkiye'de yapı denetimi, kamu sorumluluğu ve deprem güvenliği konularında kamuoyunun dikkatini çeken emsal bir süreç olarak görülüyor. Adaletin nasıl tecelli edeceği, mağdur aileler ve kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.
