9203,37%1,11
39,67% 0,17
45,81% 0,28
4302,53% 0,28
6933,62% 0,33
“Gazze’nin yiğit gençlerini selamlıyorum”
Konuşmasına tüm İslam coğrafyasına selam göndererek başlayan Erdoğan, özellikle Gazze’de direnen Filistinli gençlere, kadınlara ve yetimlere hitap etti. “Gazze'nin barbarlığa karşı direnen cesur kadınlarını, minik omuzlarında anasızlığın, babasızlığın ağır yükünü taşıyan yetimleri selamlıyorum. Rabbim hepsinin yar ve yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.
“İslam dünyası çetin bir imtihandan geçiyor”
Erdoğan, son iki yılda İslam coğrafyasında büyük acıların yaşandığını, savaş, çatışma ve insanlık suçlarının arttığını vurgulayarak, “Siyonist İsrail hükümeti sivilleri acımasızca katlediyor. Açlık bir silah gibi kullanılıyor. Sağlık altyapısı çökertildi, 700’den fazla sağlık merkezi hedef alındı” dedi.
İsrail’in Gazze’deki sağlık tesislerine yönelik saldırılarını örneklerle açıklayan Erdoğan, “İsrail’in hastanelere yönelik saldırı sayısı 35’e, sağlık çalışanı kaybı bine yaklaştı. Hastalar anestezi olmadan ameliyat ediliyor. Bu, çağımızın en utanmaz barbarlığıdır” diye konuştu.
“Bu soykırıma sessiz kalanlar da suç ortağıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’deki yıkımın birincil sorumlusunun Netanyahu hükümeti olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu katliama 21 aydır sessiz kalanlar da en az Netanyahu kadar suç ortağıdır” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Gazze’de şehit edilen çocukların kanının bu sessizliğe ortak olanların ellerine bulaştığını söyledi.
“İran’la olan çatışmalar geri dönülmez noktaya gidiyor”
Erdoğan, konuşmasının en dikkat çekici bölümünde, bölgesel gerilimlere değinerek, İran’la artan çatışma riskine ilişkin şu uyarıyı yaptı: “Gazze’deki soykırımın yanı sıra İran’la olan çatışmalar da geri dönülmez noktaya gidiyor. Bu cinnet hali son bulmalıdır. Aksi halde Avrupa’dan Asya’ya kadar tüm bölgeyi yıllarca etkileyecek bir felaket yaşanabilir. Eller tetiklerden ve düğmelerden çekilmeli, savaş derinleşmemelidir.”
“Türkiye barış için atılacak her adıma hazırdır”
Türkiye’nin barıştan yana pozisyonunu yineleyen Erdoğan, “İsrail üzerinde etkisi olan güçler, Netanyahu’nun oyununa gelmemeli. Türkiye, ateşkes ve sükûnet adına atılacak her samimi adıma destek vermeye hazırdır” dedi.
“Zalim karşısında mazlumun yanındayız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’e yönelik yardımların sürdüğünü belirterek, Türkiye’nin bugüne kadar Gazze’ye 100 bin tonun üzerinde yardım gönderdiğini ve 86 milyonun Filistin halkının yanında olduğunu söyledi. “Mazlumdan yana saf tutmaktan asla çekinmedik. Siyonist lobilerin baskılarına rağmen duruşumuzu bozmadık” diye konuştu.
“Vahdet olmadan rahmet olmaz”
İslam dünyasında en büyük sorunun “birlik eksikliği” olduğuna dikkat çeken Erdoğan, İslam ümmetine birlik çağrısı yaptı. Peygamber Efendimizin, “Müminler bir bedenin uzuvları gibidir” hadisini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün İslam dünyasının en temel meselesi imkânsızlık değil, vahdet eksikliğidir. Nüfusu 2 milyara yaklaşan bir ümmetin her şeye sahip olduğu hâlde hak ettiği yerde olmamasının sebebi birlik eksikliğidir. Bizim en büyük eksiğimiz budur. Vahdet olmadan rahmet de olmaz.”
“Önce Müslümanız, bu bizim en yüksek kimliğimizdir”
Erdoğan, İslam kimliğini hatırlatarak, farklılıkların üst kimlik olan Müslümanlıkta birleşmesi gerektiğini söyledi: Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti; "Dillerimiz, ırklarımız, mezheplerimiz, coğrafyalarımız farklı olabilir. Ama bu farklılıklarımızın üstünde bir kimliğimiz var: Müslümanız. Müslümanlık, hepimizin en üst kimliğidir. Nerede yaşarsak yaşayalım, bizi birleştiren din-i mübin-i İslam’dır.”
“Birlik, dirlik ve kardeşlik çağrısı”
Erdoğan, konuşmasının sonunda gençlere seslenerek birlik mesajını şu sözlerle tamamladı: “Siz gençler, aynı vücudun uzuvları gibi hareket etmelisiniz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Mazlumun zalimden hesap soracağı, güçsüzün güçlüden hakkını alacağı, aydınlığın karanlığa galip geleceği günler yakındır. İnşallah o günleri hep birlikte göreceğiz.”