"Erdoğan'ın sözleri Türkiye'yi uluslararası alanda suçlamalara açık hale getirir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın köy boşaltmaları, beyaz Toroslar ve faili meçhullerle ilgili açıklamalarını hatırlatan Dervişoğlu, bu sözlerin Türkiye'nin uluslararası platformlarda hedef haline gelmesine neden olabileceğini belirtti. “Bu ifadeleri bir yabancı parlamenter Avrupa Konseyi ya da BM’de Türkiye aleyhinde kullanabilir mi? Elbette kullanabilir. Ermeni tezleriyle bu ifadelerin arasında ne fark var?” diyen Dervişoğlu, “Böylesi bir konuşmayı Türkiye Cumhuriyeti adına yapmak bana ağır geliyor” ifadelerini kullandı.
“PKK'nın taleplerine karşılık Meclis’e kılıf arıyorlar”
PKK’nın silah bırakma açıklamasına ve devam eden yasal taleplerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, bu sürecin anayasal bir zeminle meşrulaştırılmak istendiğini savundu. “PKK’nın taleplerinin anayasal ve yasal karşılığı yok. Ama hükümet buna karşılık verebilmek için TBMM çatısı altında komisyon kurulmasını istiyor. Suçu Meclis’e yıkmak için kılıf arıyorlar” dedi.
Dervişoğlu, “İYİ Parti varken o komisyonu kurarsınız ama sonuç alamazsınız. Gerçekleştirdiğiniz bütün ihanetleri milletin huzurunda tek tek açıklayacağım” ifadelerini kullandı.
“Bu ittifakın adı AKP-MHP-DEM ittifakıdır”
Yeni ittifak iddialarına da değinen Dervişoğlu, Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin daha önce HDP üzerinden muhalefeti suçladığını hatırlatarak, “Şimdi aynı HDP’nin devamı olan DEM ile gizli değil, alenen ortak oldular. Hatta Pervin Buldan, ‘biz bu ittifakın ortağıyız’ dedi. Şimdi bu ittifaka ne diyeceğiz? AKP-MHP-DEM ittifakı mı? Bunu tarih yazacak” diye konuştu.
“Abdullah Öcalan bizim gözümüzde teröristtir, evlatlarımızın katilidir”
Dervişoğlu konuşmasında DEM Parti’ye de çağrıda bulundu. “Eğer Erdoğan ve Bahçeli DEM ile ittifak kuruyorsa, DEM Eş Başkanları'na şu soruyu sormalıdırlar: Abdullah Öcalan terörist midir? PKK bir terör örgütü müdür?” dedi. “Eğer cevapları evet değilse, bu kişilerle ne siyasi ne ahlaki zeminde bir araya gelebiliriz” diyen Dervişoğlu, “Abdullah Öcalan bizim gözümüzde evlatlarımızın katilidir. Kimse bu hakikati değiştiremez” şeklinde konuştu.
“İletişim Başkanlığı terör tanımını istediği gibi yönlendiriyor”
İktidarın medya üzerindeki kontrolünü de eleştiren Dervişoğlu, “Kime terörist diyeceklerine İletişim Başkanlığı karar veriyor. Medya zaten ellerinde. Televizyonlardaki yorumcular ve gazetelerdeki kalemşörlerle algı yönetimi yapıyorlar” dedi. Kendisinin de televizyon ekranlarında ‘sahte milliyetçi terörist’ ilan edildiğini belirten Dervişoğlu, “Bunların devleti ne hale getirdiği ortada. Siyasi rakiplerini hedef gösteriyorlar” dedi.
“Üniter devlet ve Cumhuriyet kırmızı çizgimizdir”
Konuşmasının sonunda Cumhuriyet ve üniter devlet vurgusu yapan Dervişoğlu, “Türkiye’yi Cumhuriyetsiz bırakmayacağız. Üniter devlet yapısına sonuna kadar sahip çıkacağız. Milli devlet vasfımız ve milli kimliğimiz bu coğrafyadaki varlığımızın teminatıdır” dedi.
Dervişoğlu, “Biz çadırımızı sırtlanların geçiş yolu üzerine kurduğumuzu biliyoruz. Tarih şuuruna sahip olarak yolculuğumuzu sürdüreceğiz. Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu zor şartları, büyük Türk milletinin gerçek devlet aklı ve iradesiyle aşacağız” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Kaynak : PHA
