Cumhurbaşkanı, konuşmasında LGBT+ hareketini “cinsiyetsizleştirme projelerinin” bir parçası olarak tanımlayarak, bu tür yönelimlerin kültür emperyalizmi aracılığıyla toplumlara dayatıldığını öne sürdü.
“Kültür Emperyalizmi Aileyi Hackliyor”
Konuşmasına, modern dünyanın aile yapısını yozlaştırmaya yönelik küresel projeler yürüttüğünü savunarak başlayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Kültür emperyalizmi tüm araç, gereç ve aparatlarıyla aile müessesesini hacklemeye çalışmaktadır. Dayanışmacı aile yapısı, küresel pazar aktörlerinin tasvip etmediği bir yapıdır.”
Aile içi dayanışmanın “küresel tüketim kültürüne tehdit” oluşturduğunu söyleyen Erdoğan, bireylerin popüler kültür aracılığıyla “özgürlük” adı altında bağımlı bireylere dönüştürüldüğünü iddia etti.
“LGBT Zorbalığı Faşizme Dönüşmüştür”
Cumhurbaşkanı, LGBT+ bireylerin görünürlüğünün arttığı ülkelerde farklı görüşlere tahammülün kalmadığını iddia ederek, bu durumun bir “faşizme” dönüştüğünü öne sürdü:
“Sanatçılar, iş adamları, bilim insanları sadece LGBT eleştirisi yaptıkları için linç edilmekte, adeta yaşayan ölüye çevrilmektedir.”
Erdoğan ayrıca, çocuklara yönelik cinsiyet kimliğiyle ilgili sağlık hizmetlerini “geri dönüşü olmayan tıbbi müdahaleler” olarak nitelendirerek, bu uygulamaları “çocuk istismarı” olarak tanımladı.
“Bu istismarı kesinlikle seyredemeyiz. İnsanlık düşmanıdırlar, çocuk düşmanıdırlar.”
“Cinsiyetsizleştirme Projelerine Karşı Kararlılığımız Sürecek”
Muhalefet partileri ve bazı kadın örgütlerini “bu projeleri desteklemekle” suçlayan Erdoğan, hükümetin bu konuda kararlı tutumunu sürdüreceğini ifade etti:
“Milli bünyemizi tehdit eden cinsiyetsizleştirme projeleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
“Doğurganlık Hızındaki Düşüş Bir Felakettir”
Erdoğan, Türkiye’nin doğurganlık hızının ilk kez 1,48’e gerilemesini “bir felaket” olarak nitelendirdi. Bu seviyenin, nüfusun kendini yenileyebilmesi için gerekli olan 2,1’in oldukça altında olduğunu söyleyen Erdoğan, bu durumu sadece ekonomik gerekçelerle açıklamanın yanlış olduğunu savundu:
“Ekonomiyle değil, aile değerlerindeki aşınmayla ilgili. Geçmişte gelir çok daha azken doğurganlık yüksekti.”
28 Mayıs’ta 163 bin 295 haneye doğum yardımı yapılacağını da duyuran Cumhurbaşkanı, toplamda 1,2 milyar liralık destek verileceğini açıkladı.
“Aile, Türkiye Yüzyılı’nın En Sağlam Kalesidir”
Erdoğan, konuşmasını “Aile, küresel emperyalizm karşısında en sağlam kalemizdir” vurgusuyla sonlandırarak, 2026-2035 yıllarını “Aile ve Nüfus On Yılı” ilan ettiklerini duyurdu. Forumda alınan kararların uluslararası platformlarda yankı bulacağını belirtti.
“Milletçe bizi Türkiye Yüzyılı’na taşıyacak en muhkem köprümüz yine aile olacaktır.”
Kaynak : PHA