10979,73%0,7
42,44% 0,18
48,98% 0,14
5527,70% -0,46
9236,33% 0,00
Adıyaman'ın Merkez ilçesine bağlı Yenimahalle'de 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 77 kişinin hayatını kaybettiği Akabe Sitesi'nin fenni mesulü Mimar Salih Doğan ve betonarme sorumlusu İnşaat Mühendisi Ramazan Turan ile ilgili açılan davanın ilk duruşması Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görüldü. Haklarında, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan dava açılan 2 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
"Mahkeme Heyeti Talebimizi Reddetti"
Akabe Sitesi'nde ablasını, dört yeğenini ve eniştesini kaybeden Doğan ilik, 77 kişinin yaşamını yitirdiği davanın ilk duruşmasının yıllar sonra yapılmasına tepki göstererek, adalet sürecinin ağır ilerlediğini söyledi. Sanıkların, hiçbir suçlamayı kabul etmediğini aktaran İlik, mahkemede teknik ifadelerle süreci bulandırmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Sanıkların söylemlerine göre, bina 1993-2000 yılı arasında yapılmış. 2001 yılında ruhsat almak amaçlı sadece imza attıklarını, yani aslında usulsüz davrandıklarını ve bunun karşısında para aldıklarını itiraf ettiler. Biz gerekli savunmalarımızı yaptık. Avukatlarımız da gerekli savunmaları yaptı. 1020 gün geçti üzerinden. Biz sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ettik. Maalesef mahkeme heyeti bu talebimizi reddetti" dedi.

"Bu Davanın Peşini Bırakmayacağız"
Depremden iki hafta sonra bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemelerde sanıkların asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ancak sanıkların suçlamaları reddettiğini aktaran İlik, "Depremden iki hafta sonra Cumhuriyet savcısı ve bilirkişi heyeti 1 Mart'ta iki farklı inceleme yapmış ve yapılan her iki incelemede de sanıkların asli kusurlu oldukları tespit edilmiş. Bununla yetinilmemiş, dosyalar Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne İnşaat Mühendisliği Bölümü'ne gönderilmiş. Orada da yapılan araştırmalarda sanıkların suçlu olduğu, asli kusurlu olduğu tespit edilmiş. Savcılık hazırladığı iddianamede sanıkların 'bilinçli taksirle' indirimsiz bir şekilde yakalanmasını talep etmiş. Ama sanıklar hiçbir suçlamayı kabul etmiyor. Biz bu davanın peşini bırakmayacağız. Şurada dört kişiyiz. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. En azından bundan sonra kimseye bir şey olmasın" ifadelerini kullandı.
"Sanıkların Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakılması Bizi Derinden Üzdü"
Duruşmada sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ettiklerini, ancak mahkeme heyetinin bu talebi reddettiğini vurgulayan İlik " Sitede 77 kişi öldü. Yani bu bir sayı gibi gelebilir insanlara ama 77 can vefat etti. Sayı on binlerce olarak açıklanıyor ama 6 Şubat depremlerinde yüz binlerin üzerinde insan vefat etti. İddianamede adı geçen 45 tane müşteki vardı ama salonda 15 kişi vardı sadece. Açıkçası, sanıkların 1020 gündür tutuklu yargılanmamalarını eleştirirken tutuksuz yargılanma ve sadece yurt dışı çıkış yasağıyla adli kontrol şartıyla serbest bırakılması bizi derinden üzdü. Ben herkesin deprem davalarına müdahil olmasını, destek olmasını talep ediyorum" dedi.
"Kooperatif Yönetimi de Sürece Dahil Edilsin"
Akabe Sitesi'nin bir kooperatif olduğuna dikkat çeken İlik, kooperatif yönetiminin ve tutanakların da sürece dahil edilmesi gerektiğini söyleyen İlik, "Ama burası bir kooperatifmiş. Dolayısıyla bu kooperatifin bir başkanı vardır, bir yönetim kurulu vardır, bunların toplantıları vardır, toplantı tutanakları vardır. Bir sonraki duruşma 12 Şubat'a ertelendi. 12 Şubat'ta herkesi duruşmada bize destek olmalarını talep ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Herkesin Davalara Destek Olmasını İstiyoruz"
Kamuoyundan destek beklediklerini vurgulayan İlik, "Biz bu davanın peşini bırakmayacağız. Bunun hesabı sorulmalı ki bir daha kimse bilmediği bir şeye imza atmasın. Bizim aynı zamanda Adalet Peşinde Aileleri Platformumuz var. İnsanların bu platforma destek olmasını, katkı sağlamasını ve bu deprem davalarını itinayla takip etmelerini ve davalara destek olmasını istiyoruz" dedi.

"Sanıkların Rahatlığı Beni Derinden Yaraladı"
Depremde yakınlarını kaybeden Gürsel İlik ise, sanıkların savunmalarına tepki göstererek, "Duruşmada sanıkların rahatlığı beni derinden yaraladı. 'Ben sadece imza attım' diyorlar. Senin o sadece imza dediğin şey, bu insanların ölümüne sebep olan şeydir. Böyle basit bir imza deyip geçilecek bir durum değil. Zaten bu işler imzayla oluyor" dedi.
İlik, duruşma salonundaki kayıplarına rağmen ağır durmaya çalışan depremzede ailelerin karşılaştığı ilgisizliğin de acı verici olduğunu belirterek, "Orada evladını, annesini, babasını ve uzuvlarını kaybetmiş insanlar vardı. Ama sanıklardan biri bile 'başınız sağ olsun' demedi. Bu bile içimizi sızlattı" ifadelerini kullandı.
Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma 12 Şubat 2026 tarihine ertelendi.
Kaynak : PERRE