Zümrüt Apartmanı 37 Canı Yuttu, Sorumluların Kaçışı Hava Alanında Bitti!
6 Şubat depremlerinde Adıyaman’ın en büyük yıkımlarından biri yaşandı. Merkez Yeni Sanayi Mahallesi Adnan Menderes Caddesi'nde bulunan Zümrüt Apartmanı, depremde saniyeler içinde yerle bir oldu. Enkaz altında kalan 37 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Depremin ardından müteahhitler hakkında başlatılan soruşturmada, binaların statik hesaplarının yanlış yapıldığı, beton kalitesinin yönetmeliklere uymadığı ve projede belirtilen teknik şartlara uyulmadığı tespit edildi. Ancak müteahhitler, facianın sorumluluğunu kabul etmek yerine kaçmayı tercih etti!
"Biz Vicdanen Rahattık" Dediler, 37 Canın Hesabını Verdiler!
Olaydan sadece 6 gün sonra müteahhit Yavuz Karakuş ve eşi, Gürcistan’a kaçmak için İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alındı. Üzerlerinde 16 bin dolar ve 20 bin lira nakit para bulundu. Gözaltına alınırken gazetecilere, "Vicdanım rahat, her şeyi usulüne göre yaptım. 44 bina yaptım, 4 tanesi yıkıldı" sözleriyle adeta meydan okudu. Ancak savcılık soruşturması sonucunda kaçış planları bozuldu ve tutuklanarak cezaevine gönderildiler.
Mahkeme: "Sanıklar Neticeyi Öngördü Ama Önlem Almadı!"
Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada müteahhitler ve fenni mesul hakkındaki deliller incelendi. Savcılık mütalaasında, sanıkların binanın yapımı sırasında büyük hatalar yaptığı ve denetim görevlerini yerine getirmediği ifade edildi.
Savcı, sanıkların suçlarını şu ifadelerle özetledi:
"Sanıkların binanın yapım aşamasında kullandıkları malzemelerin yönetmeliklere uygun olmadığı tespit edilmiştir. Kullanılan beton ve donatıların yetersizliği nedeniyle bina deprem sırasında anında çökmüştür. Binanın inşasında bilim ve fennin gereklerine uyulmamış, projedeki teknik kurallar hiçe sayılmıştır. Sanıkların bu eksiklikleri bile bile hareket ettiği, ancak neticede meydana gelen yıkımı önlemek için hiçbir önlem almadığı anlaşılmıştır."
Savcılık, sanıkların "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediğini belirterek, cezaların en ağır şekilde uygulanmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, müteahhitler Bilal Karakuş ve Yavuz Karakuş’a 17 yıl 14 ay 20 gün hapis, statik fenni mesul Sedat Gökay Harıkcı’ya ise 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Ancak Harıkcı’nın "sabıkasız geçmişi" göz önüne alınarak ceza 13 yıl 10 ay 20 güne indirildi.
"Kaçma Riski Var" Gerekçesiyle Müteahhitlere Tahliye Yok!
Mahkeme, müteahhitlerin yargılama sürecinde kaçmaya çalıştığını ve bu nedenle tutukluluklarının devamına karar verdi.
Savcılık, sanıkların cezalarına ilişkin bir indirimin söz konusu olamayacağını ve "Neticeyi öngörmelerine rağmen gerekli dikkat ve özeni göstermemeleri nedeniyle meydana gelen ölümlerden sorumlu oldukları" yönünde görüş bildirdi.
Depremzedelerden Adalet Çağrısı: "Sadece Müteahhitler Değil, Denetleyenler de Yargılansın!"
Zümrüt Apartmanı davasında mağdur yakınları ve depremzedeler, mahkeme kararını yetersiz buldu. Duruşma salonunda gözyaşlarına boğulan aileler, sadece müteahhitlerin değil binanın yapı denetimini yapan yetkililerin de yargılanmasını talep etti.
Depremde ailesini kaybeden bir vatandaş mahkeme çıkışında şu sözleri sarf etti:
"Bu insanlar göz göre göre öldü. Müteahhitler para kazanmak için malzemeden çaldı. Devlet denetleseydi, yapı denetim firmaları işini yapsaydı, bugün bizim evlatlarımız hayatta olurdu. Cezalar verildi ama bu yetmez! Bu işin denetçileri de yargılansın!"
Deprem Bölgelerinde Müteahhitler İçin Yargı Süreci Devam Ediyor!
Adıyaman’daki Zümrüt Apartmanı davası, 6 Şubat depremlerinde yıkılan binalarla ilgili açılan yüzlerce davadan sadece biri. Deprem bölgesinde halen yüzlerce müteahhit, yapı denetim firması yetkilisi ve mühendis hakkında soruşturma yürütülüyor.
Türkiye genelinde sadece 6 Şubat depremlerinde yıkılan binaların sorumlularına yönelik 400'ün üzerinde dava açıldığı belirtiliyor. Ancak mağdurlar, cezaların caydırıcı olması için daha kapsamlı soruşturmaların yapılması gerektiğini savunuyor.
Adıyaman'dan Tüm Türkiye’ye Ders Olmalı!
Zümrüt Apartmanı davası, Türkiye’de inşaat sektöründeki ihmalleri ve denetim zafiyetlerini bir kez daha gözler önüne serdi. Adıyaman’da yaşanan yıkım, yalnızca müteahhitlerin değil, yapı denetim süreçlerinin de sıkılaştırılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Uzmanlar, Türkiye’de deprem yönetmeliklerinin sıkılaştırılması gerektiğini ve yapı denetim süreçlerinin sıkı takip edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Adaletin sağlanması için açılan bu davalar, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için caydırıcı bir örnek oluşturabilecek mi? Şimdi tüm Türkiye bu davaları yakından takip ediyor.
Kaynak : PHA
