İSİG raporunda, 19 Mayıs’ın gençlere armağan edilen bir bayram olmasına karşın, bugün gençlerin bu bayramı kutlayacak ne koşullara ne de zamana sahip olduğuna dikkat çekildi. Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Bugün 19 Mayıs… Gençlerimiz bayram kutlayamıyor. Zira 'yarınımız' dediğimiz gençlerimiz, sağlıklı ve güvenli yaşaması, okuması, çalışması gerekirken; yoksulluk, güvencesiz işçilik, gericilik, şiddet, geleceksizlik ve iş cinayetleri cenderesi altındalar.”
2025’in ilk 4 ayında 64 genç işçi yaşamını yitirdi
Rapora göre, yıllara göre genç işçi ölümleri şöyle sıralandı:
En çok genç işçi ölümleri İstanbul, Antalya ve İzmir’de yaşandı
Rapor, ölümlerin şehir bazlı dağılımını da ortaya koydu:
En çok ölüm inşaat, tarım ve sanayi sektöründe
Sektörel dağılıma göre, genç işçilerin en çok çalıştığı ve hayatlarını kaybettikleri alanlar şunlar oldu:
"Ucuz iş gücü ihracı gençlere dayatılıyor"
Rapor, genç işçilerin ölümüne neden olan temel nedenin yoksulluk ve güvencesizlik olduğunu vurgularken, Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybettiği gerekçesiyle uygulanan istihdam politikalarının gençleri sadece ucuz iş gücü olarak gördüğünü belirtti. 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesine de gönderme yapılan raporda şu tespitler yer aldı:
“2025'in 'Aile Yılı' ilan edilmesinin muhatapları kadınlar ve çocuk işçiler olduğu kadar diğer bir muhatabı da genç işçilerdir. Ancak Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybetmesi gerekçesiyle gençlere vadedilenler gerçeği yansıtmamaktadır. Zira Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında var olmasının yegâne yolu ucuz iş gücü ihracıdır.”
Üç temel talep sıralandı
İSİG Meclisi, genç işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve iş cinayetlerinin önlenebilmesi için üç temel talep ortaya koydu:
“Sistem içinde ifade yetmez, örgütlenmek şart”
Raporun sonunda sistem içindeki çözüm çağrılarının yeterli olmayacağına vurgu yapılarak, örgütlü mücadele çağrısı yapıldı:
“Ancak bunları sistem içinde ifade etmek tek başına bir anlam ifade etmiyor. Örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmek gerekiyor.”
