Teknoloji, kapitalizm ve dedikodular üzerine kaleme almış olduğum bu yazıda, başarı dolu bir yüzyılın gururu var aslında… Yerli araç üretimi, yerli telefon üretimi, yerli sanayi hamleleri, küçük sanayi esnaflarımızın kendi makinelerini üretme konusunda azim ve gayretlerinin takdire şayan olduğunu vurgulamam gerekiyor. Çünkü marifet iltifata tabidir.
Son yıllarda ülkemizde teknoloji olarak baya ilerleme sağladığımızı düşünüyorum. Bir tır dolusu android telefon için onlarca tır buğday verildiği dönemlerden, bugün ise yerli teknolojiye verilen önemin sonucu olarak birçok yerli üretim teknoloji ürünleri gün geçtikte artmaya devam ediyor.
Teknolojiyi geriden takip ettiğimiz doğrudur. Fakat geriden gelmemizin nedeni ise geçmişte bir çivi üretiminin bile maliyetinden daha az bir şekilde bu ülkeye satılmasıydı. Çünkü çivi üreten çelikte üretebilirdi, çelik üreten silah, silah üreten dünyada söz sahibi olabilirdi. Belki de bir çiviyi küçümsettikleri veya ürettirmedikleri için bugün 600 yıl adaletle dünya ya hükmetmiş bir devletin sonunu getirdiler ve onların torunlarını dünya da söz sahibi olmalarını geciktirdiler. Bugün yerli üretim teknolojinin ileriye gitmesi ve dünya da söz sahibi olmak bizleri gururlandırıyor. İçinizden belki de alaycı bir tavırla bu söylemimin saçma ve uydurma olduğunu düşünebilirsiniz. Siyasi bir söylem olarak görmek yerine, bir şeyleri başarmak için tüm çaba ve gayreti sarf etmeye çalışan insanlarımızın özgüvenini düşünmeniz daha yerinde olacaktır. Çünkü insanların başarısını küçümsemek onlarda özgüven kırıklığına sebep olacaktır.
Cengiz Han’ın söylediği gibi “Sakın bir çiviyi küçümseme. Bir çivi bir nalı, nal bir atı, at bir komutanı, komutan bir orduyu, ordu koca bir ülkeyi kurtarır.” sözü o tarihten bu tarihe ışık tutan sözlerden biridir aslında.
Osmanlı Devleti’nin en görkemli şatafatlı dönemleri o dönemin teknolojisini kullanmasından kaynaklanırken, yıkılışının ise bu teknolojiyi ileriye götürememekten kaynaklandığını birçok tarihçi kabul etmektedir.
Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u o günün teknolojisini en iyi şekilde kullanmasından kaynaklı olarak yaptırmış olduğu büyük toplar sayesinde fethetmişti.
Gözlemlediğim kadarıyla son 5 yıl içerisinde ülke insanımız ve üniversitelerimizde ki öğrencilerimiz, lisedeki öğrencilerimiz bir şekilde kendi imkânları ve kendi kaynakları sayesinde elektrikli araçlar üretmiştir. Bu ülke insanının zekâsı çok yüksek olmasına rağmen özgüveni düşük bir toplum oluşturma gayreti ile birçok dedikodunun yayılması aslında ülkemizin ekonomisine büyük bir darbe vurmaktadır.
1961 tarihinde Cumhuriyet tarihinin en önemli adımlarından biri olan Devrim arabasının üretilmemesi bugüne kadar ülkemizin yine geri kalmasının sebeplerinden biridir. Çünkü otomobil üretmek, tank, uçak, gemi v.s üretmekti.
Kapitalizm nedir? “Üretim araçlarının özel ellerde bulunmasına, anamala ve kâr amacına yönelik üretime dayanan toplumsal düzen.”
Ülkemizin artık kapitalist sisteme boyun eğmemesi ve kendi teknolojisini geliştirerek daha ileriye en kısa sürede götürmesi gerekmektedir. Ülkemizin önemli adımlarından biri olan TOGG üretimi için söylenen yok parçası buradan gelmedi, yok başka bir fabrikada üretildi söylemleri aslında insanımız arasında dedikodu üretmek ve özgüveni düşük nesillerin devamını sağlamaktır. Şunu çok iyi bilmeliyiz ki en ufak bir parçanın üretimi bile o alanda daha ileriye gitmemize sebep olacak ve o parçanın daha farklı alanlarda kullanımı için bizlere örnek olacaktır. “Ne var ki bunda bende yaparım” diyerek yapılanları küçümsemek yerine takdir ederek, daha iyisini yapmak adına çalışmak bizleri en iyiyi üretmeye sevk edecektir.
Günümüzde ülkemizde küçük esnaflarımız artık kendi kullanacakları ekipmanları alarak, kendi üretimleri olan makineleri üretmek için çaba sarf ediyor, bu takdire şayan çalışmaları görmek ise bizleri gururlandırıyor. Tek dileğim herkesin zekâsını küçümsemeden, kibire de kapılmadan, alaycı, dedikoducu zihniyetten uzak, ülkemizin gelişmesine öncülük etmesi ve teknolojik alanlarda başarı dolu günler geçirmesidir.
En basit icatlardan, en zor icatlara kadar çaba içerisinde bulunan insanımızı takdir ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
