Emre Baran

Tarih: 02.03.2013 22:28

Ülkem Gençliği Karamsar

Facebook Twitter Linked-in

Son on yıldır ülkemizde  demokratikleşmeye yönelik  adımlar ve açılımlarla milletçe kucaklaşmaya, birlikte kalkınmaya ve özetle 21. yüzyıla yakışır bir sistem örülmeye çalışılırken 1960 Darbesi’nin doğurduğu, 1980 Darbesi’nin beslediği, 28 Şubat 1997 Darbesi’nin dinamikleştirdiği çeşitli yapılar, gestapo mantığıyla direnç göstermeye devam etmesi gelecek adına ülkem gençliğini karamsarlığa sürüklüyor.


 MEB, YÖK ve Üniversiteler büyük sorunları ve kusurları ile başlı başına bir mesele… Alan Eğitimi, Alan Rehberliği, Sınav Değerlendirme Geçerliliği bu sorunlardan sadece bir kaçı… Bana kalsa tepeden tırnağa eğitim sisteminde büyük reformlar yapılmalı.


İyi de bu reformları hukukçu mu yapacak, hukukçu mu yapmalı? Tabi ki hayır…


Peki hukukçu ne zaman lazım olur? Bir bireye veya gruba haksızlık ve hukuksuzluk olursa, bu durumda hukukçu hak ve adaleti teslim etmek için devreye girer. Fakat eğitim sorunu hallediyorum diye bir hukukçu kişilerin elinden hak ve hukukunu almaz.


Mesele neymiş efendim, Alan Eğitimine uygun uzman kişilerin yetişmesini sağlamak. Efendim kaç yıldır katsayı adaletsizliği var, peki neden Meslek Liselerine ilgiyi arttıramadınız. Ama katsayı eşitliğinde Meslek Liselerinin öğrenci kalitesinin arttığı görülmüştür. Mesele eğitim sorunlarını filan çözmek değil. Üzüm yemek değil yani, bağcıyı dövmek… Açık ifade ile hedef: İmam Hatipliler, diğer Meslek Liseleri ise kurunun yanında yananlardan. Hatta mesele Meslek Liseleri bile değil, anlaşılan derin bir mücadele var anlayacağınız... Mağdur olan vatan evlatlarının hayatları ve hayalleri ise hesap dışı… YGS Sınav Başvuruları bitmiş, öğrenciler yolu yarılanmış, girecekleri sınava hazırlanıyor. Siz onların moral ve motivasyonunu düzeltecek çalışmalar yapacağınıza, tam aksine kanayan yaralarına  tuz biber olarak sözde adalet dağıtıyorsunuz… Olmaz öyle şey…


Meslek Liselerinin katsayı meselesinin görüşüldüğü bir davada bir hukukçu bilirkişi olamayacağına göre, bilir kişi kim olur MEB, kim olur YÖK. Onlar bir meselede ittifak yapmışsa hukukçu bu fikir ve karar birliğinde  bir hata görmüşse sadece tavsiyede bulunabilir, onların ittifakı vatandaşı mağdur ediyorsa müdahale eder. Sözüm sahiplerine: Fakat siz:  “eşitlik eşit insanlar arasında olur” diyenleri bilirkişi yaparsanız, siz daha çok bilim adamı ve feylesof  yetiştirirsiniz de biz görmeyiz. Ne bilirkişiliğiniz var, ne güvenirliğiniz kaldı… Çok şükür devletin özü ve milletin vicdanı aynı doğrultudadır… Sorunun özü hukukta değil, yetkilerini kötüye kullanan bir kısım hukukçulardadır. Kısaca artık bunları yutmuyoruz yani…


Meslek Liseleri meselesine yönelik katsayı meselesinin bize öğrettiği çok şey var aslında. Yıllar yılı muhafazakârları yobaz, geri kalmış olarak yaftalayanlar, bugün eğitim yollarını tıkamaya çalışanlar aynı kişiler, bu durum bunların nasıl bir duvara tosladıklarının apaçık bir  göstergesidir. Güya bir zamanlar devleti vatandaştan korumaya çalışan bunlar, şimdi devlete karşı korunmaya çalışıyorlar… İlahi adalet… Devletin özü ve milletin vicdanı aynı doğrultuda olduktan sonra biz bu kumpaslardan kurtulacağız… Kötüler zalimse iyiler güçsüz değil…


Söylenecek daha çok şey var ama… Milletini ve devletini seven her vatandaş bu topraklarda eşittir… Aksini savunanlar Atatürkçülük ve Halkçılık derslerini yeniden okusunlar…


Herkesin eşit ve  özgür şartlarda yaşaması ve yarışması dileğiyle… Sağlıcakla kalın.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —