M. Akif USLU

Tarih: 18.05.2017 13:07

Ben de Kınıyorum!

Facebook Twitter Linked-in

Siyasetçilerimizden ABD’nin YPG  (YekineyenParastina Gel)[Halkçı Koruma Birlikleri]’ye destek vermesinden dolayı art arda kınama geliyor. Bu kınama ve tavrın zaman suretiyle iki açıdan ele alınması gerekir:

Birincisi: ABD’ye karşı tavır alınması için illa ki Avrupa’nın ABD-YPG yardım ilişkilerini raporlayarak ifşa etmesiveya ABD cephesinden gelecek olan itirafı mı beklemek gerekiyor?

Ne de olsa Suriye’deki bir çocuğa bile sorsanız YPG‘nin ABD uzantısı ve uşağı olduğunu adı gibi söyler. Zaten ABD-YPG askerinin ahbap-çavuş ilişkisi içerisindeki onca fotoğraf karesinden sonra kimse gerçeğin farklı olmasını beklemez. Tıpkı askerimizin özellikle Doğu’da ele geçirdiği PKK cephanelerinin, Birleşmiş Milletler ambalajına sarılması gibi… Bunun için kınama ve tavır alma konusunda geç kalındı. Yüzlerce terörist yetişti, birçok insan öldü. Bu durum, kınamanın gelmesi ile ilgili olan kısım.

İkincisi ise: Sadece kınama ve tavır alma yolu ile nereye varabiliriz hususu:

Tamam. ABD’ye karşı tarafımızı belli ediyoruz. Gerekli kınamaları yapıyoruz, tepkimizi ve meramımızı dile getiriyoruz. Ancak bu kınama sayesinde ABD’nin YPG’ye olan desteğini mi azalttık? Yahut YPG’nin Türkiye güneyindeki faaliyetleri son mu buldu? Şuan her şey diplomasiye ve formaliteye dökülmüş durumda: Tutturulmuş bir kınıyoruz lafı… Bir de bu kınama işi o kadar ayağa düşmüş ki herkes birbirini her yerden her konuda kınıyor. Her yerden bir kınıyoruz nidası yükseliyor adeta: Kınıyoruz! Kınadım! Kınamışlar! O zaman ben de Kınıyorum!

Sadece kınamakla hiçbir devlet, isteklerini ve politikalarını yerine getiremez. Elbette ki kınamak, bu işin başlangıç kısmında ama bu kınama, sadece sözde kaldığında kimse bunu tiye almıyor. O nedenle kınamayla birlikte gelecek olan bir müzakere yahut yaptırım kınamanın somut ve elle tutulur bir hal almasını sağlayacaktır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —