M. Akif USLU

Tarih: 05.04.2017 16:49

Trabzon'da Arapların Baharı

Facebook Twitter Linked-in

'Arapların hepsi tembel ve keyf düşkünü' 'Suriyeliler ancak yatmayı bilirler hiçbir iş yaptıkları yok' 'Afganistan ancak terörist yetiştirir' Hepimiz böyle cümleler kullanıyoruz değil mi ?

Ama gelin bugün farklı bir cümle kullanalım: Hiç bir milleti kökten karalayamayız. Her topluluğun içerisinde sempatik ve iyimser insanlar olabileceği gibi antipatik ve kötümser insanlar olabilir. Bu cümlemi şu örnekle taçlandırayım:

Trabzon'da Sümela Manastırından inerken, o gün 30 km yürümenin verdiği yorgunlukla rastgele bir arabayı durdurduk. Durdurduklarımız Suudi Arabistan’dan gelen 2 turistti. Bizi arabaya aldılar ve tanışma fırsatımız oldu. Birisi matematik öğretmeni diğeri ise Kâbe de görevli polis idi. Maçka’ya kadar muhabbet ederek indik. Maçka’dan sonra biz otobüsle Trabzon'a geçebileceğimizi söyledik onlar ise otellerinin Trabzon'da olduğunu ve oraya kadar götürebileceklerini söylediler. Geri çevirmedik: Trabzon’a kadar da 1 saate yakın konuşarak devam ettik. Trabzon'a vardıktan sonra ise ısrarla tekrar ederek bizi yemeğe davet ettiler ve kabul etmek zorunda bıraktılar. Güzel bir mekânda yemek yedik ve baya da tuzlu bir hesap ödediler. Yemekten sonra bizi kalacağımız yere kadar bıraktılar ve bütün bunları sadece Allah rızası için yaptıklarını, bu sebeple de hidayete ermeyi ve Cennete girmeyi umduklarını söylediler ve bizden ayrıldılar. Belki de bir daha hiç görüşemeyecekleri kimseleri arabalarına aldılar, ikram ettiler ve insanlığın ölmediğini gösterdiler.

Demem o ki Suudilerin içerisinde ne kadar kapitalist, petrol zengini ve bencil insan var ise az da olsa bu olaydaki gibi yardımsever ve cömert kardeşlerimiz de var. Bu örneklerden sadece bir tanesi idi. Her millet için böyle örnekler verilebilir. Öyleyse bir milleti toptan yargılamayalım ve her milletin içinde kötüsünün olduğu kadar iyisinin de olabileceğini her daim hatırımıza getirelim...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —