2017 yılının yaklaşmasıyla piyango biletleri çarşı ve sokaklarda satışa sunulmaya başlandı. Bilet kuyrukları metrelerce uzayıp gitmekte. Allah'ın Rezzak olduğuna inananların, ümitlerini bilete bağlamaları büyük bir çelişki olarak tebarüz etmekte. Daha ilginci ise, bu tip insanların piyangonun kendilerine çıkması halinde cami yaptıracak olmaları, yetim ve öksüzlere yardım edecek olmaları, akrabalarıyla paylaşacak olmaları vb. Aslında bu anlayış (haşa) Allah'I aldatmaya kalkışmaktır.
Bu durumun Türkçesi şudur; Ya Rabbi! Eğer piyangoyu bana çıkartırsan bu parayı iyilik ve hayır yolunda kullanacağım... Diğer bir yönüyle de, Allah'ın haram kıldığı bir hususta Allah ile pazarlık etmektir... Dikkat ederseniz milli piyango demedim. Çünkü piyangonun = kumarın, bizim milletimizin tarihi ve kültürüyle yakından-uzaktan hiçbir bağı bulunmamaktadır. Dinimiz, kumarın her çeşidini yasaklamıştır. Çünkü kumar şeytanın, insanlar arasına düşmanlık ve kin yaydığı, insanları Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoyduğu vesilelerinden bir vesile ve şeytanın pisliğidir.
Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: Ey inananlar, içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Maide 90 Şüphesiz şeytan içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Mâide, 5/ 91. Kumar, haksız ve batıl bir kazanç tır. Bu konuda Kur'an-ı Kerimde şöyle buyurulur: Aranızda mallarınızı haksız sebeplerle ve batıl yollarla yemeyin;Bakara 188; Nisâ 29. İslam, el emeğine ve alın terine büyük önem verir. Haksız kazancı yasaklar. Müslüman’ın helal yollardan para kazanmasını ve rızkını temin etmesini emreder. Dolayısıyla, kişinin herhangi bir yolla kumarı bir kazanç vesilesi yapmasını yasaklar. Müslümanın kazancı şansa ve tesadüfe bağlı olmayıp, çabasının ve alın terinin ürünü olmalıdır. Kumar, insan nefsinin bencilliğinin, aceleciliğinin, tembelliğinin, doyumsuzluğunun, paraya ve servete düşkünlüğünün bir tezahürüdür. Kısa yoldan zengin olma heveslilerinin, şeytanın elinde adeta bir oyuncak olmaları halidir. Kumarın, gerek ferdi ve ailevi, gerekse toplumsal zararları neredeyse sayılamayacak kadar çoktur. Bunlardan bazıları şunlardır: Kumar, Fert ve toplum hayatında unutulmaz yaralar açan bir illettir. Kumar yaygınlaştıkça toplumsal zararlar artar. Çalışmanın yerini tembellik alır.
İş hayatında verim düşer. Kumar beraberinde içki, yalancılık, hırs, kin, intikam, cinayet gibi kötülükleri de getirir. Dinin şiddetle yasakladığı bu yıkıcı kötülüğün pek çok âile yi sefil ve perişan ettiği her zaman görülmektedir. Kumar âile hayatında düzensizliklere, anlaşmazlıklara, ihmallere sebep olur. Kumar yüzünden, dinini, namusunu, vatanını satan, her türlü kutsal değeri ayaklar altına alan pek çok kişi vardır. Hırsın verdiği heyecan ile sabahlara kadar kumar masalarından ayrılmayanlar, orada, sağlıklarını, servetlerini, ahlâklarını ve vakitlerini bırakarak insanlıktan uzaklaşır; bir gün kazananlar başka bir gün kaybederler. Bütün şans oyunları başlangıçta eğlenmek ve vakit geçirmek için oynanır. İnsan, kazandıkça kazanma zevki ve hırsı için oynar. Kaybettikçe, kayıplarını çıkarmak için yine oynar. Sonunda kumarbaz oluverir. Her şeyini kumarda kaybeden, nesi varsa satan ve kumara yatıran, bütün ömrü sefalet içinde geçen, karısını ve çocuklarını mahveden kumarbazların, başlangıçta kumara bir eğlence gözü ile baktıkları unutulmamalıdır. (Kaynak: şamil islam ansiklopedisi.) Dolayısıyla, kumarı bir eğlence vesilesi görmek ya bir cehaletin yada hırsın ve aç gözlülüğün ürünüdür. Onurlu ve erdemli insan, kumarın her türlüsünden kaçan ve helal yollardan kazanan insandır.