Halil KARAKUŞ

Tarih: 23.11.2016 07:41

Öğretmenler ve Maarif Davamız

Facebook Twitter Linked-in

Nurettin Topçu Maarif Davamız adlı eserinde   “Millet ruhunu yapan maariftir. Maarifin düşmesi millet ruhunu yerlere serer. Maarife değer vermeyiş millet ruhunun yıkılışını hazırlar. Eğitim ise maarifin hizmetidir. Eğitimde ise en önemli sorumluluk muallime düşmektedir.” İfadelerini kullanmaktadır.

Yıllardır söylenip duruluyor, eğitimin çözülemeyen sorunları ve eğitimcilerin karşılaştığı zorluklar onların eğitime ve öğrencilerine odaklanmasına engel oluyor. Kalabalık sınıflar, sınav başarısı üzerine kurulmuş bir sistem, sınavlara odaklanmış öğrenciler ve veliler, eğitimi ve öğretimi yönetemeyen idareciler, eğitimin önünü tıkayan kanun ve yönetmelikler ve benzeri sorunlar öğretmenin kendini eğitimci olarak görmesine ve eğitim ve öğretim yapmasına engel olmaktadır.

Mevcut eğitim politikaları öğretmenleri gerçek işlevinden uzaklaştırıp, çocuklara bakıcılık, ergen gençlere gardiyanlık yapmaya zorluyor. Halbuki öğretmenin işlevi, fıtrata uygun olarak çocuğun zihnini, duygularını ve davranışlarını eğitmek, onu hayata ve geleceğe hazırlamaktır. Öğretmenin asıl işi ahlak ve maneviyat eksenli terbiyedir. Öğretmeni işlevinden uzaklaştıran sistemin, öğretmenden eğitimin başarısızlığının hesabını sormaya da hakkı yoktur.

17 yıldır eğitimin her kademsinde çalışan bir öğretmenler olarak -eğitimin hamisi olan büyüklere- diyorum ki, yılda bir gün bizi hatırlayıp sadece söylemde kalan laflar söyleyeceğinize;

Her canı sıkılan bürokratın ikide bir rotasyonu, kariyer basamaklarını gündeme getirip öğretmenin işine odaklanmasına engel olmayın, çalışma azmini kırmayın. Bir an önce bu konularda bir karar verin, ne yapacaksanız yapın; ya bunları uygulayın veya gündemden çıkarın.

Daha dün öğretmenlik yaptığı okuluna bugün (eğitimle alakası olmayanların referanlarıyla) okula yönetici olarak atandığında, kendini kral zannedip öğretmen arkadaşlarını küçük görmeye ve onları ezmeye çalışan kişilerin önünü açan sistemi değiştirin de öğretmenlerin okuluna bağlılıkları zayıflamasın ve çalışma şevkleri yok olmasın.

 Öğretmen atamalarında, öğretmeni birilerinin önünde kuyruğa sokarak atanma arayışlarıyla maymuna çevirmeyin. Sonra da bu öğretmene çocuklarınızı emanet ederek 'erdemli ve başarılı' bir birey olarak yetişmesini beklemeyin. Israrla söylüyorum atamalarda sadakatin yerini liyakat almadan başarılı olamayız.

Lütfen ehliyetsiz yöneticiler ve nesnel olmayan yöntmlerle öğretmenin performansını ölçmekten vazgeçin. Performans notunu öğretmeni sindirmek, hizaya getirmek için kullanmayın. Adaletsiz uygulamalarla öğretmenleri küstürmekten, meslekten soğutmaktan başka bir işe yaramayacağını anlayın.

Teog/Ygs/Lys’de başarısız olursun kaygısıyla ebeveyn evde, öğretmen ve yöneticiler okulda baskı kuruyor sonra öğrencilerin istenmeyen davranışlarında patlama oluyor. Sınava odaklı eğitim sistemini iyileştirin, öğretmenlerden testlerde başarılı olan öğrenciler değil düşünen, yorumlayan, analiz ve sentez yapabilen, duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebilen, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen, hayatta karşılaşabileceği sorunlara çözümler üretebilen öğrenciler yetiştirmesini isteyin ve bekleyin. İmkân verildiğinde ortam hazırlandığında öğretmenlerin bunları başarabileceğine inanın.

Öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim ve seminer dönemi çalışmalarını “Öğretmenler bir şey bilmiyor, onları toplayalım da mesleklerini öğretelim.” anlayışı ve yaklaşımı ile yapmayın. Öğretmenler şamar oğlanı değildir. Öğretmene saygı gösterin ki o da işini sevsin ve ona odaklansın ve nitelikli eğitim ile gelecek nesillerimizi yetiştirsin.

Eğitimin gayesi sadece hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlaklı, karakterli,atılgan, düşünebilen,başladığı işi başarabilecek kabiliyette karakterli bireyler yetiştirmektir.Bunun için de eğitim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.

Unutmayalım, maarif davamızın ve bu milletteki ruhun düşmemesi için öğretmene gereken değer verilmelidir.  öğretmen mutlu olursa, sınıf mutlu olur, sınıf mutlu olursa okul mutlu olur, okul mutlu olursa toplummutlu olur... Emeğin kahramanları ve hakları parayla ölçülemeyecek kadar kıymetdar olan öğretmen arkadaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlar, selam ve saygılarımı sunarım.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —