“Mamak Belediyesi Ramazan Ayı’nın birinci günü Ramazan etkinliklerinin startını verdi. İllizyon gösterileri, Hacivat Karagöz tiplemesi ve Mamak Belediyesi TSM Konservatuar Bölüm Başkanı Ali Toprak’ın seslendirdiği eserlerle Mamaklılar doyasıya eğlendi.”
“Kocasinan Belediyesi 7’den 70’e herkese Ramazan ayının maneviyatını ve güzelliğini yaşatmaya devam ediyor… Dans gösterilerinin ve değişik skeçlerin sahnelendiği etkinlikte çeşitli yarışmalara çocuklarda oyuna dahil edilerek keyifli bir akşam yaşandı.”
“Batman Belediyesi Ramazan dolaysıyla kent merkezindeki parklarda konser etkinlikleri düzenlemeye devam ediyor.”
“Ramazan geldi hoş geldi Nilüfer’e şenlik geldi.”
Bu haberleri internette özellikle Ramazan ayında fazlaca görebiliyoruz. İllizyon gösterileri, dans gösterileri, konser, şenlik vb. Ramazan ayının ruhuna aykırı olan şeylerdir. Ramazan ayı şenlik ayı değil, Kur’an ayı, Tefekkür ayı, Muhasebe ayı ve yardımlaşma ayıdır.
Müslüman’ın maddi yönünü frenleyip manevi yönünü hızlandırdığı bir aydır. Nefsini ve midesini küçülttüğü, iradesini ve kudretini büyüttüğü bir aydır. Sofrasına garibanları davet ettiği ve yemeğini onlarla paylaştığı ve mutlu olmalarıyla mutluluk duyduğu bir aydır. Camilerde Teravih namazlarında ve mukabelelerde kardeşleriyle buluştuğu, saf tuttuğu ve kitabıyla meşgul olduğu bir aydır.
Hal böyle iken, yada böyle olması gerekirken Belediyelerin adeta birbirleriyle yarışırcasına Ramazan etkinlikleri (!) düzenlemesi (danslı, konserli) Camilerde olması gereken insanları meydanlara, parklara toplaması ve gece geç saatlere kadar eğlendirmesi, bu ayın manevi iklimine çok koyu bir gölge düşürüyor.
Belediyeler Ramazan ayında illa da bir şeyler yapmak istiyorlarsa iftar çadırları kursunlar. Çadır kuranlar, konser, dans vb. şeylere harcayacakları paralarla daha fazla kişiye iftar yaptırsınlar. Çadırlarına izzetlerinden dolayı gelemeyen fakir fukarayı, yaşlıları, dulları, yetim ve öksüzleri ve engellileri tespit ederek iftarlıklarını bu kişilerin evlerine götürsünler.
Yada, boş yere harcayacakları bu paralarla bu insanların gıda, giyim vb. ihtiyaçlarını temin etsinler.
Burada hiç kimse kalkıp “Ramazan kültürü” edebiyatı da yapmasın. Bizim medeniyetimizde Ramazan kültürü ne bu şekilde yaşatılır ne de gelecek nesillere bu şekilde aktarılır. Dostlar alışverişte görsün kabilinden, hiçbir Belediyenin ve idarecilerinin Mübarek Ramazan ayını politikalarına alet etmeye hakları yoktur.
Sözde Ramazan ayı etkinlikleriyle dindar olduklarını vurgulamak veya dine karşı olmadıklarını ima etmek isteyen ve dindar kesimlere göz kırpan bu pragmatistçe yaklaşımları kınıyorum.
Son olarak, bazı Vakıf, Dernek ve varsa Belediyelerin, gerçekten Ramazan ayının maneviyatına uygun olarak tertip ettikleri iftar ve programları ise tebrik ediyorum.