TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın muhtarlarla buluşmak üzere Besni’ye gelerek esnafı ziyaret ettikten sonra bir restoranda köy ve mahalle muhtarıyla bir araya geldi.
Restoranda ilk olarak konuşan Besni Belediye Başkanı İbrahim Öztürk “Yaklaşık 10 gün sonra Türkiye’de yeni bir heyecan olacak ve güçlü bir Türkiye’nin seçimini yaşayacağız. İnşallah el ele vererek Türkiye’nin kaderinin değişeceği referandumda “evet” diyerek, Besni’de ki en büyük oyu toplayacağız.”dedi.
Besni Belediye Başkanı İbrahim Öztürk’ten sonra konuşan TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın Ak Parti döneminde muhtarlara çok değer verildiğini ifade ederek“Bugüne kadar muhtarlarımız maalesef geçmişte bir köşede otururdu. Ama biz sizin demokrasinin kılcal damarları olduğunuzu biliyoruz. Her biriniz gerek mahalle gerekse köy muhtarlarımız kendi bölgesinin seçilmiş insanlarıdır. Sizler mahalleniz ve köylerinizin sorunlarının çözümleri için gayret sarf ediyorsunuz. Tabi sizlere de en üst düzeyde değer verilmesi lazım. Köylerimizin mahallelerimizin sorunlarının çözümleri için el birliği ile gayret etmemiz lazım.” Dedi.
Muhtarların SGK Primlerini Devlet Ödeyecek!
Muhtarların SGK primlerini artık Devlet’in ödeyeceğini söyleyen Aydın, “Muhtarlarımızın maaşlarının nerden nereye geldiğini hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Ondan öncesinde gittiğimiz her yerde tüm muhtarlarımız bize maaş vermesinler bağkur primi borçlarımızı ödesinler diyorlardı. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız dün açıkladı. Tüm muhtarlarımızın bundan sonra sosyal güvenlik primlerinizi devlet karşılayacak. Yine benzer bir müjdeyi köy korucularına ilişkin ifade etti.
Bir taraftan birileri algı operasyonu yürüterek “cumhurbaşkanı mahallelerin, köylerin muhtarlıklarını kapatın” derse kapatılacakmış. Böyle bir şey var mı? Siz böyle bir yalana inanıyor musunuz? Bu milletin bu yalanlara karnı tok. Bu memleketi köyleri ile beraber hep birlikte yönetiyoruz. Hep birlikte en güzel geleceğe kavuşmak için köylerimizi makul hale getirmek, mahallelerimizi güzelleştirmek, şehrimizi daha yaşanabilir hale getirmek için gayret gösteriyoruz.
Geçmişte de hükümetler vardı. Kim dönüp bakıyordu köylerimize muhtarlarımıza 2017’de KÖYDES’ten bir kalemde tam 25 milyon lira Adıyaman’a aktarıldı. Şimdi bütün köylerimizin yolları, alt yapısı, üst yapısını tamamlamak üzere gayret ediyoruz.” Dedi.
Artık! Koalisyonlarla Bu Ülke Yönetilmesin.
Koalisyon Hükümetlerinin Türkiye’ye zarar verdiğini belirten Aydın, “Emin olun bu istikrarı muhafaza ettiğimiz zaman, bu güne kadar yaptığımız kazanımların çok daha fazlasını yapabilecek güçteyiz. Yeter ki istikrar olsun. Yeter ki milletin seçtiği, milletin güvendiği yöneticilerimiz olsun.
İstikrarı kalıcı hale getirelim, artık koalisyonlarla bu ülke yönetilmesin, artık belirli ve süresi belli olan 5 yıllığına hükümetler seçelim ve bunu da millete tepeden bakanlar değil milletin kendisi seçsin. Tek derdimiz bu bizim. Biz bunları yaptıktan sonra, o sırtımızdaki kamburları düşürdükten sonra emin olun çok daha iyisini yapacağız.
Bakın geçmişte 3 aylık 5 aylık seçilmiş koalisyonlar oldu. Bugün 65. Hükümet iş başında ama bu 65 hükümetten 34 hükümetin ömrü 1 yıldan az sürmüştür.
3 aylık, 5 aylık, 1 yıllık hükümetler 2023’ü planlayabilir mi? Dünya’nın en büyük projelerini yapabilir mi? Üçüncü havalanından, üçüncü köprüden bahsedebilir mi? Besni’ye yapılan köylerimize yapılan hizmetleri görüyoruz. Geçmişte de hükümetler vardı neden yapılmadı? 3 partili koalisyonlar 3 ay sonra gidiyorlar. Arkasından Pjamalarıyla başbakanları karşılayanlar o hükümetleri bozup, tepeden yeni bir oluşum oluşturuyor. Bizleri yöneten sanki onlardı. Sanki bu milletin ipi onların elindeydi, onlar öyle zannediyordu.
Biz asılız, millet değil diyorlardı, ben ne dersem o olur diyorlardı. Ben nasıl giyinirsem öyle giyinecek, nasıl düşünürsem öyle düşünecek ve ben neye inanıyorsam sende ona inanacaksın diyorlardı. Eğer yüzde 95 ile iktidara gelseniz de muktedir olan güçlü olan biziz diyorlardı.
Bütün bu vesayetçi sistem, bütün çatışmalar, kurumlar arası çatışmalar, cumhurbaşkanlarıyla başbakanlar arasındaki çatışmalar hep bize kaybettirdi. Koalisyon yılları bu milletin korku yılları, yoksulluk yılları, yolsuzluk yıllarıdır. Koalisyon yılları bu milletin darbe yıllarıdır. Bu milletin iradesinin gasp edildiği dönemlerdir. Rahmetli Menderesi, Rahmetli Özal’ı ve Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Ak Parti’yi çıkardığımızda Türkiye için kayıp yıllardır.
Elin adamı sistemini oturtmuştu, ikinci Dünya savaşından yeni çıkanlar o sistemi oturttukları için şimdi artık uzay çağını yaşıyorlar. Onlar çıktı aya biz kaldık yaya ve arkalarından bakakaldık.
Artık Türkiye’nin Gücü Bu Milletin Gücüdür
Türkiye’nin küllerinden yeniden doğduğunu ifade eden Aydın, “Artık Türkiye’nin gücü bu milletin gücüdür. Bir başkasının gücü değildir. Bu milletin gücünün ne olduğunu da 1 gecede 15 Temmuz’da Besnili kardeşlerimde Adıyamanlı kardeşlerimde gösterdi. Bu millet yeniden uyanışa geçti. Bu millet küllerinden yeniden doğuyor. Artık Türkiye karşıtı olan itleriyle, atlarıyla vatandaşlarımıza saldıran, Türkiye’nin kanını emen terör örgütlerine de en büyük dersi Besnili kardeşlerim 16 Nisan’da “Evet” diyerek göstereceklerdir.
16 Nisan’da bir zorunlu tercih yapmak zorundayız. Bir tarafta eski Türkiye mi diyeceğiz, o darbelerin, krizlerin olduğu, kaosların olduğu o eski Türkiye mi? Yoksa istikrarıyla istiklale, istikbale güvenle bakan güçlü bir Türkiye mi? Bunun tercihini yapacağız. Bizler sıkıntıları yaşadık, 28 Şubat’ı yaşadık, 12 Eylül’leri yaşadık, geçmişte ağabeylerimiz, ablalarımız, büyüklerimiz geçmişte çok daha büyüklerini yaşadılar. İnançlarımızla dalga geçtiler. Başörtüsünü, Kuran Kursları’nı İmam Hatipleri dışladılar. Gün Geldi Alevi kardeşlerimizi dışladılar. Gün geldi sağcı dediler solcu dediler ve bu millete o vesayetçi mantık zulmetti.
Artık zulme dur diyeceğiz. Artık onlar eski Türkiye’de kalacak. Artık bu millet uyandı diyeceğiz ve 16 Nisan’da Yeni Türkiye’nin kapılarını Besnili kardeşlerim sonuna kadar açacak.” Dedi.
Bu Sandık Sıradan Bir Sandık Değil!
Referandum sandığının sıradan bir sandık olmadığını ve büyük bir fırsat olduğunu söyleyen Aydın, “Bu sandık önümüze gelen sıradan bir sandık değil. Yüz yılda yüz elli yılda bir böyle bir sandık böyle bir fırsat getirir. Bu fırsatı tepmemiz lazım. Burada bir partiye oy vermeyeceğiz. Burada bir adaya da oy vermeyeceğiz. Vereceğimiz oylar kendi geleceğimize dairdir. O yüzden herkes kendi geleceğine oy verecek. İlk defa kendi kaderimizi kendimiz tayin edeceğimiz bir sandıktır.
Değerli muhtar kardeşlerim sizlerin sağduyusuna verasetine güveniyoruz. Ülke sevdalısı, vatan sevdalısı, bayrak sevdalısı muhtarların köylerinde mahallelerinde bu millet adına bu ülke adına en güzel sonuçları getirecekler inşallah.” Dedi.
