"İşverenin referans aldığı, hakemin sorgulama yetkisinin bulunmadığı bu oranlar, bugün emekçiyi enflasyon karşısında ezilmeye, gelir kayıplarımızı ise büyütmeye devam ediyor" diyen Yalçın, kamu işvereninin bu duruma sessiz kaldığını ifade etti.
"TÜİK'in Açıklamaları Emekçiyi Daha da Mağdur Ediyor"
TÜİK’in Şubat ayı enflasyon oranını yüzde 2,27, yıllık enflasyonu ise yüzde 39,05 olarak açıkladığını hatırlatan Yalçın, memur maaşlarına yapılan zammın enflasyon karşısında eridiğini söyledi.
"Resmi rakamlara göre Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yüzde 6’lık artışı enflasyona yenildi ve enflasyon farkı şimdiden oluştu. Geri kalan 4 ay boyunca kamu görevlileri ve emeklilerimiz enflasyon karşısında yenilmeye ve geçim sıkıntısı çekmeye devam edecek" ifadelerini kullandı.
Yalçın, özellikle son 5 yılda Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleri ile gerçekleşen enflasyon oranları arasındaki büyük farkın göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
"En Çok Dikkatimizi Çeken Gıda Enflasyonu"
Ramazan ayının başlamasıyla birlikte gıda fiyatlarındaki artışın sabit gelirli vatandaşları ciddi şekilde zorladığını dile getiren Yalçın, şu değerlendirmede bulundu:
"İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında en çok dikkatimizi çeken gıda enflasyonudur. Eş, dost, akraba ve komşularla sofralarda buluşacağımız şu günlerde, gıda enflasyonunun sabit gelirlilerimiz üzerindeki yükü görülmelidir."
Memur-Sen Başkanı, özellikle temel gıda ürünlerine gelen yüksek zamların sabit gelirlileri derin bir geçim krizine sürüklediğini ve alım gücünün her geçen gün azaldığını söyledi.
"Kamu İşvereni Sessiz Kalıyor"
Hükümetin ve kamu işvereninin, yaşanan ekonomik sıkıntılara karşı sessiz kalmasını eleştiren Yalçın; "‘Enflasyon kadar zam’ hatasını dahi ısrarla kabul etmediğimiz bir zeminde, ‘enflasyon kadar zam dahi vermeme’ yanlışının ısrarla hayata geçirildiği ve enflasyon karşısında yaşanan kayıplara kamu işvereninin sessiz kaldığı bir dönemi yaşıyoruz."
Yalçın, hükümetin Büyük ve Güçlü Türkiye vizyonuyla hareket ettiğini ancak kamu çalışanlarına yapılan maaş artışlarının bu vizyonla çeliştiğini söyleyerek; "Sabit gelirliyi dar boğaza, Yetkili Sendikayı/Konfederasyonu adaletsiz Hakem Kurulu’na mahkum etmek, Büyük ve Güçlü Türkiye vizyon ve misyonumuzla tamamen ters düşmektedir."
Memur-Sen'in Talepleri: Enflasyon Karşısında Maaşlar Güvence Altına Alınmalı
Memur-Sen, memurların ve emeklilerin alım gücünü artırmak ve enflasyonun etkilerini hafifletmek için şu talepleri dile getiriyor:
Maaş Artışlarının Enflasyona Endekslenmesi
Kamu çalışanlarının maaşları, TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon oranlarının gerisinde kalmamalı.
Gıda Enflasyonuna Karşı Ek Tedbirler Alınmalı
Ramazan ayında artan gıda fiyatları karşısında kamu çalışanlarına ek destek verilmesi talep ediliyor.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun Bağımsız Hale Getirilmesi
Hakem Kurulu’nun hükümet politikalarına bağımlı olmaması için bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerektiği belirtiliyor.
Vergi Dilimleri Yeniden Düzenlenmeli
Vergi dilimleri sabit tutulmadığı için memur ve emekli maaşlarına yapılan zamlar, yıl içinde daha fazla vergi kesintisine maruz kalıyor ve reel artış sağlanamıyor.
Alım Gücü Desteklenmeli
Sabit gelirli vatandaşlara yönelik alım gücünü artırıcı sosyal desteklerin artırılması isteniyor.
Ekonomistlerden De Enflasyon Verilerine Eleştiri
Memur-Sen’in eleştirileri, bağımsız ekonomistlerin TÜİK verilerine yönelik sorgulamalarını da yeniden gündeme getirdi.
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Şubat ayı enflasyonunu yüzde 5,16 olarak açıkladı.
TÜİK ile ENAG arasındaki büyük fark, resmi verilerin güvenilirliği konusundaki tartışmaları artırdı.
Bazı uzmanlar, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği tam yansıtmadığı ve özellikle gıda enflasyonunun çok daha yüksek olduğunu ifade ediyor.
Kamu Çalışanları ve Emekliler İçin Acil Düzenleme Şart
Memur-Sen ve diğer sendikaların talepleri, sabit gelirli vatandaşların artan enflasyon karşısında korunması gerektiğini ortaya koyuyor.
Memur ve emeklilerin maaş artışları, TÜİK verilerine göre yapıldığı için gerçek enflasyon oranlarının altında kalıyor.
Gıda enflasyonu ve diğer temel ihtiyaçlara gelen zamlar, sabit gelirli vatandaşların alım gücünü ciddi şekilde zayıflatıyor.
Hakem Kurulu’nun bağımsız olmaması, memur maaş artışlarının yeterince adil olmamasına neden oluyor.
Önümüzdeki dönemde, hükümetin enflasyon farkı nedeniyle oluşan maaş kayıplarını telafi etmek için nasıl bir adım atacağı merak konusu. Memur-Sen ve diğer sendikaların baskılarının artması beklenirken, kamu çalışanları ve emekliler enflasyona karşı daha fazla destek talep ediyor.