10971,52%1,24
42,03% 0,24
48,46% -0,18
5412,27% -0,31
9047,60% 0,46
İstanbul'da Cem Karaca Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını yapan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerine kayyım atanan belediye başkanlarının görevlerinin başına dönmesi gerektiğini söyleyerek, "Ahmet Türk ve İmamoğlu'nu hiç ayırt etmedik. Biz aynı şekilde tarif edilmememize rağmen irade gaspı Mardin'de, İstanbul'da, İzmir'de nerede olursa olsun aynı yaklaşımla yaklaştık. Yine tutuklu olan yerel yöneticilerin serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
"Bu Akıl Tutulmasına Artık 'Hayır' Diyoruz"
Bakırhan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye yöneticilerinin görevleri başına dönmesi gerektiğini belirterek, "Emin olun bu yerel yönetimlere dönük yaklaşımlardan kaynaklı ülke çok umutsuz. Çünkü Ankara'da ne olduğuna insanlar gözünü, kulağını kapatabiliyor. Ama Mardin'de halkın iradesi gasp edildiğinde kendi seçmiş olduğu, sürekli temas içerisinde olduğu, kapısına gidip içeride oturduğu, dertleştiği insan yerine bir anda tanımadığı birisi o kenti yönetince çok daha fazla, çok daha ağır hissediliyor. Dolayısıyla bu akıl tutulmasına artık hayır diyoruz. Artık hayır demeliyiz. Artık birlikte karşısında mücadele etmeliyiz. Bu ülkenin içerisinde olduğu karamsarlığı ortadan kaldıracak, umutları tekrar yeşertecek ortak bir mücadele ortaya koyma sorumluluğumuz devam ediyor. Bu vesileyle İstanbul'dayız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun ve benzer durumda olan belediye başkanları ve eş başkanları ve belediye yöneticilerinin tutuksuz yargılanmaları gerektiğini, görevlilerinin başına dönmeleri gerektiğini de belirtmek istiyorum. Biz hep bu noktada durduk. Yani Ahmet Türk ve İmamoğlu'nu hiç ayırt etmedik. Biz aynı şekilde tarif edilmememize rağmen irade gaspı Mardin'de, İstanbul'da, İzmir'de nerede olursa olsun aynı yaklaşımla yaklaştık. Yine tutuklu olan yerel yöneticilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Yerine kayyım atanan belediye başkanlarının da görevlerinin başına dönmesini istiyoruz" dedi.
"Yerel Demokrasi Türkiye'nin İstikrarının Garantisidir"
Yerel yönetimlerin tarih boyunca çeşitli baskılar altında olduğunu söyleyen Bakırhan, Yerel demokrasi sadece yerinden yönetim değil, aynı zamanda Türkiye'nin de istikrarının garantisidir. Yani irade gaspının olduğu bir ülkenin ne itibarı olur, ne istikrarı olur, ne de kimse dikkate alır. Yakın zamanda Hollanda'da, Amsterdam'da PES'in Avrupa Sosyalist Partisi'nin kongresine katıldık. Yani oradaki tablo ülkemiz adına, yaşadığımız ülke adına, hepimizin demokratikleştirmeye çalıştığı, ortak bir vatan haline getirmeye çalıştığı Türkiye adına gerçekten utandık. Dünyanın başka gündemleri var. Avrupa'nın başka gündemleri var. Enerjiden çevreye, doğal üretimden tüketime kadar barınmadan sağlığa, orada yaşayan farklılıkların eğitim öğretiminden yani aslında evrensel olması gereken şeyleri tartışırken bizim Sayın Özgür Özer ile birlikte hala irade gaspından, kayyımlardan bahsetmemiz gerçekten bu ülke için büyük bir utançtır. Artık bu utançtan vazgeçilmesi gerekiyor. Biraz önce söyledim. Demokrasi eksikliği var. Bunun ilacı çok net yerel demokrasidir. Bunu artık bu ülkeyi yönetenler net bir şekilde anlamalı ve görmeli. Anlamıyorlarsa da işte bizim birlikte anlatmamız, göstermemiz, bu uygulamalar karşısında güçlü bir şekilde durmamız gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
Bakırhan, yerel demokrasi mücadelesinin tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu vurgulayarak, "Kayyum ve irade gaspı neredeyse birlikte durmamız, birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Şişli ile Hakkari'yi eşitlemediğimiz sürece antidemokratik uygulamalar devam edecek" ifadelerini kullandı.
"AK Partili Yurttaşları da İrade Gaspına Ses Çıkarmaya Davet Ediyorum"
Bakırhan, AK Partili seçmenlere de çağrıda bulunarak, "Her kentin kendine özgü ihtiyaçları var. Ben de Siirt'te Belediye Eşbaşkanlığı yaptım. Yani Siirt'in, Esenyurt'un ya da Silivri'nin birbirine benzemeyen sorunları var. Artık buraları merkezden belirleyen, merkezi bir mantıkla sorun çözülmesini emreden bu yaklaşımın ortadan kaldırılması gerekiyor. Merkezden dayatılan tek tipçi yaklaşımların artık son bulması yerel yönetimlerin neyi yapacağını, nasıl yapacağını, ne zaman yapacağını, neyi önceleyeceğini bütün Türkiye'nin sesli bir şekilde dillendirmesi gerekiyor. AK Partili yurttaşlara da söylüyorum. Hiçbir şey yapamıyorsanız "Seçimle gelen seçimle gitsin" deyin. Hani milletin iradesi, hani halkın iradesi, ağzınıza plesenk ettiğiniz ama bir türlü buna uygun bir yaklaşım görmediğimiz bu durumun ortadan kaldırılmasına AK Partili yurttaşlarımızı da davet ediyorum. İtiraz edin. Bu halk ne yapacağını bizden çok iyi biliyor. Bu halk halk iradesini gasp edenleri tarihin tozlu raflarına kaldırmıştır. Çok iktidar geldi. Çok yönetenler geldi. Ama bizim andığımız Terzi Fikri'dir. Fikri Sönmez ve benzerleridir. Bunun tek bir sebebi var. Halk kendisi için iyi yapanı, hizmet edeni, demokratik değerleri savunanı ve bunun için kendisini ortaya koyanları ebedi unutmayacaktır" dedi.
Kaynak : PERRE