Parti binasında yapılan toplantıya Adıyaman İl Başkan Vekili Memet Kaplan ve Yönetimi, Merkez ilçe Başkanı Hanifi Çavuş, Gölbaşı İlçe Başkanı İlhami Uluğ, Adıyaman il Genel Meclisi Üyesi Mahmut Nedim Evli, Milletvekili adayları Zeynep Saya, Fatma Ulubey, Deniz Çakmak ve Sıddık Şahin, Adıyaman HALK-LİS Merkez Gençlik Kolları, Besni Eski İlçe Başkanları, Köseceli Eski Belediye Başkanı Aydın Ünal, Kesmetepe Belediye Başkanı Vakkas Acar, Şambayat Belediye Başkanı Necdet Arıcı, Yaylakonak Belediye Başkanı Hasan Karakaya ve partililer katıldı.
1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan toplantıda CHP Besni ilçe Başkanlığının 1 yıllık faaliyetleri slaytla anlatıldı.
Daha sonra açılış konuşmasını yapan CHP Besni İlçe Başkanı Hakan Kılınç; “Yüreği ve kalbi, cumhuriyetle, demokrasiyle ve devrim ateşiyle tutuşan tüm yoldaşlarımı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
2016 yılı içerisinde aramızdan ayrılarak ebediyete uğurladığımız değerli yoldaşlarımız Hüseyin Keleş, Ahmet Gözübüyük, Deniz Taşçı, Sadettin Karaboğa ve Duran Bayhan’ı rahmet ve saygıyla anıyorum.
1 yıldır onurlu, şerefli bu görevi ben ve arkadaşlarım gururla yürütmekteyiz. Bir yıl içerisinde acısıyla, tatlısıyla mücadelemizi hep birlikte verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Hepimizin ortak mücadelesi partimizin bayrağını daha yukarılara taşımak. Unutmayalım ki bizler gelip geçiciyiz. Öncesinde sevgili eski başkanlarımız, şimdi bizler, yarın yeni arkadaşlarımız devralacaktır. Hepimizin tabi ki eksiklikleri olmuştur ve olacaktır da. Ama önemli olan bu eksik veya yanlışlıkları birbirimizi kırmadan, incitmeden bu çatı altında düzeltmektir. Birbirimizi sevmeliyiz, birbirimize saygı duymalıyız. Unutmayalım ki! Bizler hep birlikte güçlüyüz” dedi.
2017 yılında daha zorlu bir süreçle karşı karşıya olduklarını belirten Kılınç konuşmasına şöyle devam etti; “2017 yılında bizleri daha zorlu bir süreç beklemektedir. Özellikle son yıllarda artan terör olayları ve beraberinde getirdiği sorunlar göz önünde. Maalesef ülkemizde hem iç hem dış siyaset yapılan yanlış politikalar yüzünden iflas etmiştir. Ülkemizin her hafta bir yerinde bombalar patlarken, her gün şehit cenazeleri gelirken ve masum insanlar ölürken hem iç hem dış siyasette bu kadar sorunlar varken hala başkanlık denilmesi üzüntü vericidir.
Ekonomi bitmiş, çiftçi perişan, esnaf kan ağlıyor, iş adamı tefeci batağında, işsizlik her gün artıyor, aile içi şiddet ve boşanmalar artmış, cinsel istismarlar çoğalmış ama ne yazık ki hala birileri ülkenin başka sorunu yokmuş gibi yandaş medyası ile algı yaratıp başkanlık peşinde.
Güzel ülkemin önceliği başkanlık değildir. Öncelik yaşayan her vatandaşımızın huzurunu ve refahını sağlamak olmalıdır. Hem içte hem dışta barışı sağlamak olmalıdır. Yaşanan ekonomik sıkıntıları gidermek olmalıdır. Bu ve bunun gibi bir sürü sıkıntılar varken yeni anayasa teklifiyle birlikte tek adamlık rejimi istenmektedir.
Yeni anayasa teklifi ile birlikte istenilen başkanlık sistemi bütün yetkilerin bir kişinin elinde toplanmasına izin veriyor. Hâlbuki dünya da uygulanan başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinde birbirini denetleyen mekanizmalar vardır. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden tamamen ayrıdır. Yani bu sistem açıkça tek adam rejimini sunmaktadır. Yapılmak istenen rejim değişikliğidir. Bu değişiklikle birlikte yetkisi ve etkisi sıfırlanmış, fesih tehdidi altında aciz bir meclis yaratılmakta. Daha dün 15 Temmuz’da demokrasiye sarılmayı ne çabuk unuttuk.
Yani özetle, istenilen bu anayasayla bir diktatör yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulamayan bir diktatör ortaya çıkar.
Unutmayalım ki tarihimizde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dahi bu yetki verilmemiştir. Atatürk bütün milli mücadeleyi ve devrimleri milletin meclisi ile yapmıştır.
Son olarak, bizlere yani Türkiye’nin sigortası olan CHP’lilere çok büyük sorumluluklar düşüyor. Olası bir referandum öncesinde halkımızı aydınlatmalıyız. Partimizin başkanlık sistemine neden hayır dediğini, ülkemizin neden Cumhuriyet rejimine ihtiyaç duyduğunu ve tek adam yönetimine gidecek olan başkanlık sisteminin hiçbir sosyal ve ekonomik sorun çözmeyeceğini, geçirilmek istenen anayasanın ülkemize yaratacağı sıkıntıları, ev ev, kapı kapı dolaşarak anlatmalıyız. Çocuklarımız için, güzel yarınlarımız için mücadelemizde asla vazgeçmemeliyiz” dedi.
Günün birlik ve beraberlik günü olduğunu söyleyen Kılınç; “Gün, kişisel hesaplar günü değil. Gün, sen veya ben olma günü değil. Gün, birlik olma günüdür. Gün, Gazi M. Kemal Atatürk’ün bizlere emaneti olan cumhuriyeti koruma günüdür. Yaşasın cumhuriyet, yaşasın demokrasi, yaşasın hukukun üstünlüğü, yaşasın tam bağımsız Türkiye” dedi.
Daha sonra konuşan CHP Adıyaman İl Başkanvekili Mehmet Kaplan ise; “Ne yazık ki ülkemizin içinde bulunduğu kaos ekonomik bunalımın sebebi, mevcut iktidar ve tek adam zihniyetinin sebep olduğu hepimizin malumudur.
İktidar, ülkemizin demokrasi nöbetçisi olan CHP’yi her türlü siyasi oyunlarla, yasama yetkisini keyfine göre kullanarak bertaraf etme çabası içindedir.
Gün birlik ve dayanışma günüdür. Artık kişisel beklentilerimizi bir tarafa bırakıp sımsıkı sarılma, kenetlenme günüdür.
Adıyaman siyaset tarihine baktığımızda, daha yakın bir geçmişe kadar en büyük parti iken bugün nasıl üçüncü sıraya geldiğimizin muhasebesini yapma günüdür. Bunun sebebini başka siyasi partilerde ve çevirdikleri entrikalarda aramaya gerek yok. Kızarak gurur yaparak, ben yoksam hepsi olmasın mantığıyla hareket edilerek partimiz bu duruma getirilmiştir. Unutmayalım ki birlik ruhunu kaybeden toplumlar her şeyini kaybederler” dedi.
Yapılan konuşmaların sonra geçmiş dönemlerde Besni İlçe Başkanlığı yapanlara plaket verilmesinin ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
