Tarih: 08.07.2024 10:03

BESNİ HAKKINDA

Facebook Twitter Linked-in

Besni Hakkında

M.Ö.5000 yılına uzanan tarihi ile Doğu Anadolunun eski yerleşme merkezlerinden birisi olarak dikkati çeken Besni, aynı zamanda da çok hareketli sanayi ve eski ticaret kenti oluşu ile tanınır. Bunda Halep Ticaret Yolu üzerinde oluşu kadar, savunmaya son derece elverişli yapısı ve muntazam bir kaleye sahip oluşunun büyük bir payı vardır. Sulak ve ormanlık arazi varlığı ile çekiciliğini her dönemde canlı tutmuştur. Bu yüzden "Cennete Eş" manasına gelen Bethesna, Bihicti, Bisni gibi isimlerle söylene gelmiştir. Malazgirt Zaferi ile Anadolu'ya giren Türkler Besni'ye üç koldan girerek burasını bir ‘Türk Yurdu’ haline getirmişlerdir. Bunlar Saka-İskit Türklerinin Varsak, Türkmenlerin Avşar ve Çerkez oymakları olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır.

Tarihinde bir çok saldırılara  da hedef olan Besni özellikle Moğol ve Timur'un istilalarına karşı destanlaşan kahramanlıkları ile Yıldırım Beyazıt'dan taktirname alan ilk şehirdir. Osmanlı padişahlarından Yıldırım ve Yavuz Besni'ye uğramış, Baybors, Buldaç, Kamil, Süleyman adlı Türk komutanları  da Besni'de ağırlanmıştır. Evliya Çelebi'nin "Hayran Kaldım" dediği yer yine Besni'dir.

Osmanlı döneminde el sanatları bakımından zirveye çıkan Besni, Anadolunun her yerinden gelen tüccarların akınına uğradığı, kervanların konakladığı bir yer olarak  da tarihe mal olmuştur.

İstiklal Savaşı döneminde, milli bir ruhun savaş boyunca Besni'de de varlığına şahit olunur. İlk mebus Reşit Bey'in Sivas Kongresinde  Atatürk'ün en yakın çalışma arkadaşı olarak maddi ve manevi destek verdiği de bilinmektedir.

Ayrıca Hüveydi aşireti reislerinden Hasan ve Yusuf Beyler'in kurup organize ettiği Kuvai Milliye teşkilatı Antep ve Maraş savunmalarında büyük rol oynamıştır. Hatta Antep'deki  Fransız silah deposuna ilk baskını yaparak bir çok askeri de esir alan yine bu teşkilattır. Cumhuriyet döneminde "Fetva Emirliği" ne kadar çıkan bir çok alimin ve Divan Edebiyatına giren şiirlerin sahibi bir çok şairin yetiştiğini görmekteyiz. 

M.Ö. 450 yıllarında Akatların Bölgeye gelmesi ile başlayan egemenlik yarışına sırası ile Hititler , Huri Mitaniler , Kummur , Asurlar , Persler , Sökrit  , Komagene , Roma , Bizanslılar katılmış ve Hz. Ömer devrinde Müslümanlığı kabul eden ilçe halkı Osmanlı egemenliğine kadar; Emevi, Abbasi, Memlûk, Selçuklu ve kısa süreli olarak Moğol  tabiiyetine katılmışlardır. 

 

İlçenin Geçirdiği İdari Tarihi Süreç:

1620 yılında 16.000 nüfusa sahip bir şehir olarak parlak bir geçmişe sahip olan Besni, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep illerine bağlı bir sancak olarak idari yapısını sürdürmüş, 1954 yılında da Adıyaman  iline bağlanmıştır.

BESNİ Cumhuriyet Dönemi:

Cumhuriyet dönemindeki gelişmeleri tarih sırasına göre aşağıya sıralanmıştır.

*1926’da Besni Malatya İlinden ayrılarak Antep’e bağlanmıştır.

*1933’de Besni Antep’ten ayrılarak yeniden Malatya İline bağlanmıştır.

*1933-1934 yıllarında Eski Besni’nin yerinin genişlemeye müsait olmaması ve motorlu taşıtların gitmesine müsait cadde ve sokaklarının olmayışı nedeniyle Besni kazasının yerinin değiştirilmesine karar verildi. Anlatılanlara göre yer tespiti için gelen görevliler Kayaardı yolu üzerindeki Çat olarak bilinen yere taşınmasının uygun olduğuna karar vererek, şehrin taşınması için Çat diye şimdiki Çat Mahallesinin olduğu yer gösterilir. Böylece şehir şimdiki yerinde kurulmuş olur.

 *Hükümet Konağının 1935’te temeli atıldı.

*1940-1941 öğretim yılında Dumlupınar İlkokulu hizmete açıldı.

*1949-1950 öğretim yılında Besni Ortaokulu hizmete girdi.

*22 Haziran 1954’te çıkarılan bir kanun ile Besni yeni kurulan Adıyaman İline bağlanarak İlçesi oldu.

 *1956 yılının ilkbaharında aşırı yağış nedeniyle Eski Besni’de bir sel felaketi oldu.

Aşağı Besni’den yeni yerine kurulan Besni’ye taşınma olayı yaklaşık olarak 1965’e kadar devam eder. Bu dönemde Besni 3 bölümden meydana geliyordu.

1.Aşağı Şehir (Eski Besni),

2.Orta Şehir (Besni’nin şimdiki yeri),

3.Yukarı Şehir (Sarhan Mahallesinin olduğu yer.)

 *1958 yılında Gölbaşı, ilçe haline getirilerek Besni’den ayrıldı.

*1990 yılında Tut, ilçe haline getirilerek Besni’den ayrıldı.

Coğrafi Yapısı

 

KONUMU
Besni İlçesi, coğrafi konum olarak Güneydoğu Anadolu’nun batı ucunda yer alan Adıyaman ilinin batı kesiminde yer almaktadır. İl merkezine 44 km., Gaziantep İline 95 km. uzaklıktadır.

KOMŞULARI

İlçenin kuzeyinde Tut İlçesi, doğusunda Merkez İlçe Adıyaman, güneydoğusunda Fırat Nehri 
(nehrin diğer yakasında Şanlıurfa İlinin Halfeti ve Bozova İlçeleri), güneyinde Gaziantep İlinin Araban İlçesi, batısında Gölbaşı İlçesi ile güneybatısında Kahramanmaraş İlinin Pazarcık İlçesi yer almaktadır.

YÜZÖLÇÜMÜ VE RAKIMI

İlçenin yüzölçümü 1.330 kilometrekaredir. İlçe merkezinin deniz seviyesinden ortalama yüksekliği (rakımı) 930 m. civarındadır.

DAĞLARI
Çeşitli yüksekliklere sahip sıra dağlar yer yer 3000 m. yüksekliğe ulaşmaktadır. Torosların yan kolları batı ve doğu yönlerinden uzantı yapmaktadır. Bu jeolojik yükseltiler Anadolunun doğusundan batısına geçişi bu bölgede kapatmıştır. Doğu ile batı arasındaki geçişler Samsat ve Zeugma üzerinden sağlanmıştır. Fırat Nehri bölgesinin diğer doğal sınırıdır. Besni bugünkü Adıyaman İline bağlı, kuzeyden güneye doğru alçalan engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Bölgenin kuzeyi dağlıktır. Torosların bir kolu olan Akdağ (1510 m.) en yüksek arazi çıkıntısıdır. Güneyde Kızıldağ uzanmaktadır. Heyik (Geyik), Guz (Koz), Koca, Kızıl ve Pohin Dağları Besni’nin en önemli yükseltileridir.

OVALARI
İlçenin güney kesimi (Kızıldağ bölgesi hariç olmak üzere) genellikle verimli ovalarla kaplıdır. Bölgenin doğu kesiminde Kızılin Ovası ve Sahantil Ovası, batı kesiminde Keysun Ovası yer almaktadır. Bu ovalar Keysun Çayı ve Sofraz Çayı ile sulanırken, son yıllarda çok miktarda sondaj yapılarak çıkarılan sularla sulanmaktadır.

AKARSULARI    

İlçemizin en önemli akarsuları şunlardır:

1-Fırat Nehri

2-Göksu Irmağı

3-Ağdere (Akdere)

4-Sofraz Çayı (Değirmen Çayı)

5-Keysun Çayı

Kültür ve Turizm

 
Besni’nin kültürel yapısı, Eski Besni (Aşağışehir) olarak anılan, halk arasında bir diğer ismi de Azimşehir olan alanın kültürel yapısına dayalı olarak gelişmektedir. Günümüzde arkeolojik sit alanı olan bu şehir ticaret, el sanatları, ayakkabıcılık ve dokumacılık alanlarında bölgesinde ününü duyurmuştur. Aşağışehir’de 1960 yılından önce ayakkabıcılık ve dokumacılığın yanı sıra demircilik, bakırcılık, marangozluk, kuyumculuk, fırıncılık gibi sanatların oldukça gelişmiş olduğu bilinmektedir. 1940 yılında dokumacılar kendi aralarında örgütlenerek kooperatif kurmuşlardır.
Yine aynı dönemlerde, dericilik dokumacılık kadar gelişmiş, bunun sonucu olarak Besni, ayakkabıcılıkta çevrenin merkezi durumuna gelmiştir.
1954 yılından sonra Besni dışına göç eden yerli halk memleketlerinde yaptıkları uğraşları göç ettikleri yerlerde de sürdürerek önemli başarılar elde etmişlerdir. Buna örnek olarak, Merinos ve Padişah halılarının yöneticileri ile Uşak ilinde battaniye sektörüne hakim olan Besnililer gösterilebilir.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —