9383,03%0,89
34,34% -0,04
36,27% -0,12
2820,00% -0,81
4745,48% -1,60
.
Özellikle 2000’li yıllarla birlikte başlayan dijitalleşme, cep telefonu, bilgisayar ve tablet gibi araçların sık kullanımı tıp dünyasında yeni hastalıkları da beraberinde getirdi. Tüm dünyada her üç kişiden ikisinin bu araçlarla bağımlılık seviyesinde vakit geçirmesi ve aşırı sosyal medya kullanımları semptomlar, hastalıklar ve bozuklukların karma bir şekilde gözlenmesine neden oluyor.
-TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI %60
Yeryüzünde var olduğu süreç boyunca sürekli olarak gelişim ve değişimin içerisinde olan insanoğlu, özellikle 2 binli yıllara gelinmesiyle hızlı bir teknolojik değişim içerisine girdi. Yakın zamanda hayatımıza giren cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi araçların dünya genelindeki kullanımı ciddi boyutlara ulaşırken, günümüzde bu araçlarla sosyal medya kullanımı da bağımlılık seviyelerinde seyrediyor.
Dünya genelinde her üç kişiden ikisinin sosyal medya kullandığı bilimsel olarak açıklandı. İnternet ve sosyal medya kullanıcı istatistikleri 2017 raporuna göre dünyadaki 7,476 milyar insanın 3,773 milyarı (%50) internete bağlanabilmekte ve 2,789 milyar insan (%37) da sosyal medyayı aktif olarak kullanmakta. Aynı raporun ülkemiz istatistiklerine göre ise Türkiye’deki 80,02 milyon nüfusun 48 milyonu (%60) internete bağlı ve bu kullanıcıların tamamı yani 48 milyonu (%60) sosyal
Medyayı aktif olarak kullanıyor.
- YENİ HASTALIKLARI BERABERİNDE GETİRDİ
Bu kullanım tıp literatüründe yeni hastalıkları da beraberinde getirdi. Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü’nden Halil Volkan Tekayak ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Ersin Akpınar’ın kaleme aldığı makalede yer verilen bu hastalıklar, günümüzde sıkça görülmeye başladı. Makalede, günümüzde hastalıkların bir kısmının dijital ortamlarda fazla sürede zaman geçirme ile bir kısmının da dürtü kontrol bozukluğu ile kendini gösterdiği gözlemlendi.
-İŞTE HAYATIMIZA GİREN VE DAHA ÖNCE DUYMADIĞINIZ O HASTALIKLAR…
Makale yazarları Ersin Akpınar ve Halil Volkan Tekayak, cep telefonu, bilgisayar ve tablet gibi araçlarla hayatımıza giren o hastalıkları şöyle sıralıyor.
“Nintendinitis”
Videolu atari oyunlarının hayatımıza girmesiyle aşırı oyun oynamaya bağlı spor yaralanması olarak 1990 yılında literatürde tanımlanan Nintendinitis; 35 yaşındaki kadın hastanın çocuklarının oynadığı Nintendo isimli oyunu aralıksız 5 saat boyunca tek başına oynaması ve ertesi gün sağ başparmağın ekstansör tendonu bölgesinde şiddetli ağrı nedeniyle doktora başvurması ile isimlendirilmiştir.
“ WhatsAppitis (Klavye Hastalığı)”
Bilgisayarlarda fare ve klavye kullanımıyla akıllı telefonlardaki mesajlaşma platformlarını kullananlarda sık görülen ve aynı hareketlerin sürekli tekrarlanması sonucu el ve kollardaki sinir, tendon, kas ve diğer yumuşak dokuların zedelenmesiyle oluşan bu hastalık kan akışında bozulma ve ağrıya duyarlılıkla ilgili problemlerle hekimlerin karşısına çıkıyor. İlk başlarda hafif şekilde başlayan bu durum ilerledikçe, parmaklarda karıncalanmalar oluşturmakta, ellerde uyuşukluk ve el hareketlerinde çeşitli kontrol kayıplarına da yol açabilmekte.
“RSI (Repetitive Strain Injury / Tekrarlayıcı Gerilme Yaralanması)”
Teknolojinin hayatımıza her alanda girmesiyle boş zamanlarımızda ve işyeri ortamlarında ergonomik olmayan koşullarda çalışma veya bilgisayar kullanımı özellikle boyun, omuz, el ve el bileği gibi üst ekstremite organlarında ağrı, karıncalanma, şişlik veya kızarıklıkla kendisini gösteren bu hastalık tekrarlayıcı gerilme yaralanmaları olarak tıp literatüründeki yerini aldı.
“ Hikikomori Fenomeni”
Japoncada ‘toplumdan elini ayağını çekmek’ anlamına gelen Hikikomori, günümüzde Uzak Doğu bölgesinde gençler arasında oldukça yaygınlaşan ve özellikle teknolojiyi yoğun olarak kullanan tüm
gelişmiş ülkelerde tehlike sinyalleri veren bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. İlk defa 2000 yılında gözlemlenen hastalıkta kişi bilgisayar ekranıyla sanal alemde iletişim bağımlılığı geliştirip, kendini sosyal çevreye kapatması olarak tanımlanıyor.
“Ego Sörfü”
Kişinin sürekli olarak başta arama motorları olmak üzere diğer sosyal medya ağlarında kendi adını araması ve hakkında ne gibi bilgilere ulaşabildiği, hakkında neler yazıldığı ve paylaşıldığını takip etmesi durumu olarak karşımıza çıkan bu hastalık, günümüzde sayısı hızla artan ve tanısı konulan kişilerde psikolojik bozukluğun başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
“Blog İfşacılığı”
Kontrolsüz olarak tanımadığı kişilerin kişisel blog sayfalarını tarayarak ‘başkaları da görmeli’ düşüncesi ile online platformlarda yayınlama merakı olan kişiler için yeni tanımlanmış bir hastalık olarak
Hekimlerin karşısına çıka bu hastalık da günümüzde sayısı hızla artan bir tıp sorunu olarak baş gösteriyor.
Bunların yanı sıra, Youtube Narsizmi, Myspace Taklitçiliği, Google Stalking, Siberhondrik, Photolurking, Wikipedializm, Crackberry, Cheesepodding, Enfornografi, Fomo Hastalığı, Nomofobi, Jomo Hastalığı, Fobo Hastalığı, Selfitis gibi hastalıklar da aşırı sosyal medya kullanımları ile baş göstererek kişilerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını tehdit eden hastalıklar olarak günümüzde sıkça görülmeye başladı.
-UZMANLAR UYARIYOR
Madde bağımlılığı kadar tehlikeli bu hastalıkların başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyada dijital çağın yeni hastalıkları olarak görülmeye başlandığını belirten uzmanlar bu konuda başta kullanıcılar ve aileleri uyarıyor. Kullanıcıların bu hastalıklarla karşılaşmamaları için bilinçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, vatandaşların aşırı kullanımdan kaçınmaları gerektiğini işaret ediyor. Aksi takdirde sürekli yeni bireylere erişen bu hastalıkları ilerleyen yıllarda tüm dünya nüfusunu etkisi altına alacağı ve daha da yeni hastalıkların hayatımıza girebileceğini ifade ediyor.