Bakan Işıkhan: Sosyal diyalogla süreci başarıyla yönettik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, protokol töreninde yaptığı konuşmada, yaklaşık 7 aydır süren görüşmelerin sonunda uzlaşmaya varıldığını belirterek, "Toplu sözleşme sürecini sendikalarımızla sosyal diyalog anlayışı içinde yürüttük. Bugün bu süreci başarıyla tamamladık. 600 bin kamu işçisinin hem özlük hem de mali haklarını gözettik. Sınırlı bütçe imkânları içinde en üst noktayı hedefledik" dedi.
Bakan Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra süreçte destek olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e teşekkür etti. Toplu sözleşme sürecinde gösterdikleri katkılardan dolayı TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'a da özel teşekkürlerini ileten Işıkhan, kamu işçileriyle ilgili sürecin tamamlandığını, sırada memur toplu sözleşme görüşmelerinin bulunduğunu söyledi.
Zam oranları netleşti
İmzalanan protokol ile kamu işçilerinin 2025 ve 2026 yıllarındaki zam oranları şu şekilde belirlendi:
2025 yılı 1. altı ay: %24 zam
2025 yılı 2. altı ay: %11 zam
2026 yılı 1. altı ay: %10 zam
2026 yılı 2. altı ay: %6 zam
Bu zam oranları enflasyon farkını içermiyor. Enflasyonun bu oranların üzerinde gerçekleşmesi durumunda, ek artış yapılması için protokolde yer alan düzenlemeler geçerli olacak.
TÜRK-İŞ: Amacımız sofralara bir ekmek daha koymak
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, "Temsil ettiğimiz insanların sofrasına bir ekmek daha koymak için mücadele ettik. Tam anlamıyla olmasa da günümüz koşullarında önemli bir yere geldiğimiz için mutlu olduğumuzu belirtmek istiyorum. TÜRK-İŞ olarak ayrı, HAK-İŞ olarak ayrı çerçeve protokolü imzaladık ancak içerikler aynı" ifadelerini kullandı.
Ağar, müzakereler sırasında Cumhurbaşkanlığı düzeyinde görüşmeler yürütüldüğünü ve Genel Başkan Ergün Atalay'ın büyük çaba gösterdiğini vurgulayarak, emeği geçen herkese teşekkür etti.
HAK-İŞ: 600 bin işçinin vebali omuzlarımızda
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Devlet Sert de konuşmasında, sorumluluklarının bilinciyle hareket ettiklerini belirterek, "Toplu sözleşme müzakereleri zor olabilir, ancak biz hiçbir zaman masayı terk etmedik. Hem HAK-İŞ hem TÜRK-İŞ olarak 600 bin kamu işçisinin vebalini taşıyoruz" dedi.
Sert, toplumun ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde maksimum faydayı sağlamak için mücadele verdiklerini ifade ederek, "Elbette ki yüzde yüz bir memnuniyet olmadı. Ancak bugünün koşullarında bu mutabakatın önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Kamu işçileri memnun ancak temkinli
Protokolün ardından kamu işçileri arasında memnuniyetle birlikte bazı temkinli değerlendirmeler de dikkat çekti. Bazı sendika temsilcileri, zam oranlarının mevcut enflasyon oranları karşısında daha yüksek olmasını beklediklerini belirtirken, sağlanan uzlaşının yeni sosyal haklarla birlikte değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Öte yandan, yapılan zamların kıdem, pozisyon ve görev unvanlarına göre farklılık gösterebileceği, işçilerin bireysel toplu sözleşmelerinde ek avantajların yer alabileceği de bildirildi.
Toplu sözleşme görüşmelerinde kritik başlıklar
Görüşmelerde ücret zamlarının yanı sıra sosyal haklar, fazla mesai ücretleri, ikramiyeler, yol ve yemek ödenekleri gibi birçok başlık da masaya yatırıldı. İmzalanan çerçeve protokol, bu başlıklarda da genel standartları belirleyecek ve iş kollarına göre ayrıntılı sözleşmelerle desteklenecek.
Gözler şimdi memur toplu sözleşmesinde
Kamu işçilerine yönelik protokolün tamamlanmasının ardından gözler şimdi memurlar için yapılacak toplu sözleşmelere çevrildi. Ağustos ayının sonunda memur sendikalarıyla yapılacak görüşmelerin kamuoyunda yakından takip edilmesi bekleniyor. Bakan Işıkhan, bu sürecin de aynı anlayışla başarıyla tamamlanacağına inandığını belirtti.
Yeni dönemde umutlu ama dikkatli beklenti
Kamu işçileri için yapılan anlaşma, ekonomik belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde önemli bir sosyal mutabakat olarak değerlendirilirken; sendikalar ve işçi temsilcileri, kazanımların kalıcı hâle gelmesi ve yeni haklarla desteklenmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. İşçi kesimi, zamların etkisinin gerçek enflasyon oranlarıyla ölçülmesi gerektiği uyarısını da yapıyor.